Başkanvekili AK Parti Ankara Milletvekili Jülide Sarıeroğlu başkanlığında toplanan Komisyonda, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Çalışma Genel Müdürlüğü, Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen), Türkiye Kamu Çalışanları Sendikaları Konfederasyonu (Kamu-Sen), Birleşik Kamu İşgörenleri Sendikaları Konfederasyonu (Birleşik Kamu-İş) sunum yaptı.
Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Suat Dede ilgili kanuna göre 50'den fazla çalışanı olan özel sektörün yüzde 3, kamu iş yerlerinde ise yüzde 4 oranında engelli çalışan kontenjanı ayırması gerektiğini anımsattı. Kota uygulamasına uyulmamasının da söz konusu olabildiğini belirten Dede, bu durumda 30 bin 81 lira idari para cezası uygulandığını bildirdi.
Kota kapsamında Türkiye İş Kurumundan (İŞKUR) aldıkları 2025 yılı ağustos ayı verilerini paylaşan Dede, şöyle devam etti:
"Kota kapsamda olan kamu işyeri sayısı 1390, özel işyeri sayısı ise 21 bin 964'tür. Bu kapsamda istihdam edilmesi gereken kişi sayısı ise 161 bin 179'dur ama yükümlülük kapsamında çalışan engelli sayısına baktığımızda ise ufak bir açık söz konusu. Orada da 137 bin 30 çalışan sayısı, 24 bin 149 da açık kontenjan bulunmaktadır."
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkan Yardımcısı Türkeş Güney, yüzde 3 engelli çalıştırma zorunluluğunun engellilerin işe alınması için azami bir sınır teşkil etmemesi, aksine asgari bir sınır olarak belirlenmesi gerektiğini söyledi.
Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen engelli memur sayısının yeterli olmadığını savunan Güney, devletin engelli vatandaşları kendi kendine yetecek ve her türlü ihtiyacını karşılayacak düzeyde bir gelire kavuşturulması gerektiğini belirtti.
Engelli aile bireyi olan kamu görevlilerinin gelir düzeyine ilişkin şart aranmaksızın engelli bakım ücretinden yararlandırılmasını ve engellilerden vergi kesintisi yapılmamasını talep eden Güney, "Engellilerin emekli aylığı bağlama oranları 10 puan fazla uygulanmalıdır. Engelli personelin daha kolay hizmet üretebilmesi için görevleriyle ilgili gerekli araç ve gereçler temin edilmeli, engelli personele engel durumunu arttıracak görevlendirme yapılmamalıdır. Engelli personelin izin hakları yeniden düzenlenmeli, kanunun ilgili maddelerinde yapılacak düzenleme ile engelli personelin izin süreleri bir kat fazla belirlenmelidir." dedi.
- "70 binden fazla engelli kamu çalışanı var"
Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Hacı Bayram Tonbul, özellikle 2000'li yıllardan sonra engellilere yönelik son derece önemli politikalar üretildiğini ve engellilerin sosyal hayata katılımlarını artırmaya yönelik çalışmalar yapıldığını hatırlattı.
2030 Engelsiz Vizyon belgesindeki hedeflerin "oldukça gerisinde" olduklarını belirten Tonbul, Memur-Sen olarak toplu sözleşme masasında engelli kamu görevlerine yönelik mali, sosyal ve özlük haklarını içeren özel teklifleri sunduklarını anlattı.
Kamuda çalışan engelli bireylere yönelik 2025 Haziran ayında kapsamlı bir çalışma gerçekleştirildiğini aktaran Tonbul, şu açıklamalarda bulundu:
"Kamuda 70 binden fazla engelli kamu çalışanı var. Eğitimden sağlığa, din hizmetlerinden genel idare hizmetlerine, yardımcı hizmetlerden diğer unvanlara 290'dan fazla unvanda engelli kamu görevlileri hizmet üretiyorlar. Erkeklerde iş gücüne katılım oranı daha fazla olduğu gözüküyor. Eğitim durumları incelendiğinde yüzde 35'i lisans mezunu."
Engelli üyelerden alınan aidatlara ilişkin soruyu da yanıtlayan Tonbul, "Engellilerden alınacak aidatı yönetim kurullarımıza götürüp belli bir oranda düşmesini sağlayacağız." dedi.
Memur-Sen Engelli Komisyonu Başkanı Ahmet Dönmez de Komisyon olarak engellilere yönelik yaptıkları faaliyetleri paylaştı, son dönemde engellilerin çalışma ve sosyal hayattaki kazanımlarını dile getirdi.
Dönmez, sendikalara üye olabilecek engelli sayısını 80 bin 760 olarak tespit ettiklerini belirterek "Bizim sendikamıza şu anda işlediğimiz 30 bin." ifadesini kullandı.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Sadık Doğrul ise birçok kurumda çalışma ortamının engelliler için fiziksel olarak uygun olmadığını ve bilgisayar yazılımlarının erişilebilir olmadığını söyledi.
"Görev tanımı engelliye uygun biçimde düzenlenmemiş, engelli personele göre iş organizasyonunun yapılmadığını gördüğümüz kurumlarımız oldu." diyen Doğrul, bazı kurumlarda engelli personelin asli görevlerinin yaptırılmadığını ve "iş azaltıcı unsur" olarak görüldüğünü kaydetti.
Uygulama ile mevzuatlar arasındaki farkı kapatmak için sosyal hizmet uzmanlarının kamu kurumlarında aktif görev alması gerektiğini vurgulayan Doğrul, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Makul düzenleme mekanizmalarının standart hale getirilmesi, kurumsal denetimin güçlendirilmesi, sendikaların bu alanda sorumluluk üstlenmesi, uluslararası iyi örneklerin alınarak uyarlanması ve uygulanması gerekiyor, İsveç, Kanada, Almanya modelinde olduğu gibi. Aslında bütün kanunlarımız, mevzuatlarımız ve yönetmeliklerimiz de bunların uygulanabilirliğini ortaya koyuyor. Fakat burada kamu kurum ve kuruluşlarında kişilerin inisiyatifinde dönen veya yönetilen bir süreç olabiliyor. Bunun standartlaşması gerekiyor."
