2005-10-01 - 14:30
TBMM'nin dördüncü yasama yılı açış konuşmasını yapan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, AB ülkelerinde akıl karışıklığı yaşanmasının olağan olduğunu ancak imzalanması beklenen müzakere çerçeve belgesinde ek koşullar dayatılmasının kabul edilmeyeceğini söyledi.
TBMM, dördüncü yasama yılına Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in konuşmasıyla başladı. Meclis Başkanı Bülent Arınç'ın yaptığı sunuç konuşmasının ardından milletvekillerine uzun bir hitapta bulunan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, iç ve dış gelişmeler, eğitim ve ekonomi konuları ile gelecek stratejilerine değindi.
Konuşmasının başında geçmişte olduğu gibi gelecekte de TBMM'nin Cumhuriyet'in en önemli güvencesi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Sezer, yeni yasama yılında üzerinde durulmasını istediği konulara da değindi.
Anayasa'nın 2. maddesinin Hukuk Devleti ilkesinin Cumhuriyetin en önemli niteliklerinden olduğuna dikkat çektiğini belirten Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, yargı bağımsızlığının önemine dikkat çekerek Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı'nın HSYK üyesi olmasının hukuk devleti ilkesini zedelediğini söyledi. Anayasa'nın 140. maddesinde 'Hakimler, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre görev ifa ederler' denildiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Sezer, "Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun oluşumunda Bakan'ın ve Müsteşar'ın yer alması, yargı bağımsızlığını, yargıç güvencesini, dolayısıyla hukuk devleti ilkesini zedelemektedir" dedi.
Konuşmasının başında çoğulcu parlamenter sistemin önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, temsilde adaletin sağlanabilmesi için seçim kanununda değişiklik yapılması gerektiğine işaret etti. Cumhurbaşkanı Sezer, "Temsilde adalet aleyhine yönetimde istikrar ilkesine ağırlık veren bir seçim yöntemi, aynı zamanda seçme ve seçilme hak ve özgürlüğüne getirilen ağır bir sınırlama olacaktır. Bu nedenle, yönetimde istikrar ve temsilde adalet ilkelerinin kabul edilebilir bir denge içinde seçim sistemine yansıması demokratik toylum düzeninin gereğidir" diye konuştu.
Anayasa'nın 105. maddesinin siyasal sorumluluğu Bakanlar Kurulu ve Başbakan'a yüklediğini belirten Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, devlet yönetiminde yetkili organların ve kişilerin sorumluğunun siyasal sorumluluktan ibaret olmadığını ifade ederek şunları söyledi:
"Siyasal sorumluluğun sonucu olarak seçimde başarısız olan bir siyasal partinin, sonraki seçimleri kazanıp iktidara gelmesi olanaklıdır. Ne var ki, rejimin zedelenmesi geri dönüşü olanaksız sonuçlar doğuracaktır. Bu nedenle Cumhuriyet'i koruma ve yaşatma sorumluluğu, tüm sorumluluklardan daha önemlidir."
EKONOMİ YOLUNDA İŞSİZLİĞE ÇÖZÜM
Türkiye'nin son üç yıllık dönemde iyi bir ekonomik bir performans sergilediğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, gelişme hızının yükselmesi, kişi başına düşen milli gelirin artmasına paralel, kronikleşen yüksek enflasyonun düşüyor olmasının sevindirici olduğunu söyledi.
İşsizlik oranının azaltılması için istihdamı artırıcı önlemlerin alınmasına önem verilmesini isteyen Cumhurbaşkanı Sezer, kamuya kaynak sağlama uygulamaları konusunda kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması çabalarının artırılması gereğine dikkat çekti.
Ekonominin en kırılgan noktasını cari işlemler açığı ile iç ve dış borç yükünün ekonominin en kırılgan noktasını teşkil ettiğini konuşmasından dile getiren Cumhurbaşkanı Sezer, 2005 yılında 20 milyar doları aşması beklenen özelleştirme uygulamalarıyla ilgili şöyle konuştu:
"Kuşkusuz her siyasal iktidar özelleştirme politikasını, ülke yararına ve hukuka uygun olmak koşuluyla, kendi önceliklerine göre belirleyecektir. Ancak, bu süreçte, özelleştirilen her işletme ve varlıkta tüm yurttaşların katkısı bulunduğu dikkate alınarak, kamuoyunun haklı duyarlılıkları üzerinde titizlikle durulmalı; ülke yararına uygun olmasına ve 'sosyal hukuk devleti' niteliğinin zedelenmemesi için gereken önlemleri içermesine özen gösterilmelidir"
İsim vermeden Ereğli Demir Çelik İşletmeleri'nin özelleştirilmesine de değinen Cumhurbaşkanı Sezer, "Ulusal kalkınma sürecinde tarihsel bir görevi yerine getiren kimi kuruluşlarımızın özelleştirilseler de, Ulusumuz için, tarihten silinmeyecek kadar önemli ve değerli olduklarını anımsatmak istiyorum" dedi.
EKONOMİ ve EĞİTİM
Uluslar arası Saydamlık Örgütü'nün yayımladığı 2005 yılı Küresel Yolsuzluk Raporu'nda Türkiye'nin 146 ülke arasında 77. sırada gösterildiğini hatırlatarak yolsuzlukların denetimi konusunda Basının üzerine görevler düştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Sezer, "9 Ekim 2003 günlü, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Yasası'nın sağladığı olanaklar basın kuruluşları için yolsuzluklar konusunda yeni ufuklar açmıştır. Ancak, belirtmek isterim ki, basın bu görevini yerine getirirken, kimsenin yargı kararıyla kesinleşmedikçe suçlu sayılamayacağı ilkesini saygılı davranmalıdır" diye konuştu.
Konuşmasında eğitim konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Sezer, okul öncesi eğitim, engelli çocukların eğitimi, korunmaya muhtaç çocukların eğitimine önem verilmesinin üzerinde dururken, "Türkiye, eğitim alanında AB ölçütlerine ulaşmayı hedef olarak benimsemiştir. Bu kapsamda, zorunlu öğretim süresinin 12 yıla çıkartılmasının zamanı gelmiştir" diye konuştu.
Türkiye'nin en önemli gider kalemlerinin başında enerji tüketiminin geldiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, enerji tüketiminde yerli üretimin artırılmasının altını çizdi.
MİLLET TARTIŞMALARI
Dördüncü yasama yılının açılışında yaptığı konuşmasında geçtiğimiz günlerin önemli tartışma gündemlerinden birisini oluşturan Türk Milleti tanımı üzerinde de duran Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, bu konudaki görüşlerini şöyle açıkladı:
"Atatürkçü ulusculuk, ırk, dil, din gibi kavramlara değil, yazgı, kıvanç, tasa ortaklığına, birlikte yaşama isteğine bağlı ulusçuluk anlayışına dayanmaktadır. Bunun doğal sonucu olarak Anayasa'nın 66. maddesinde, Türk Devleti'ne yurttaşlık bağı ile bağlı olan herkesin Türk olduğu vurgulanmıştır. Atatürk Ulusçuluğu ırkçı değildir; ulusal sınırlar içinde yaşayan, Ulus ve ülkenin bütünlüğü için yazgı birliği yapan herkesi Türk Ulusu saymaktadır."
20 yılı aşkın süredir Türkiye'nin gündeminden düşmeyen PKK terörü ve Kuzey Irak konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Sezer, "Terör örgütü PKK'nın Kuzey Irak'taki varlığını sürdürmesi Türkiye yönünden kabul edilemez bir durumdur. Bunun Irak ve ABD yönetimlerince iyi bilindiği düşüncesindeyiz. Kendi sınırlarımız içinde gerekli önlemleri, kararlılıkla almaktayız. Bununla birlikte, bu terör örgütünün tümüyle yok edilmesi için Irak'taki ögelerinin de temizlenmesi gerekmektedir. Bu konudaki kaygılarımızın ilgili taraflarca dikkate alınmasını beklemekteyiz. Ayrıca, BM Güvenlik Konseyi'nin çeşitli kararları, terörle savaşımda yardım, destek ve işbirliğini zorunlu kılmaktadır" dedi.
ÜNİTER DEVLET
Türkiye'nin tek dil, tek bayrak, tek vatan yönündeki uzlaşmasının Kurtuluş Savaşı döneminde sağlandığının altını çizen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, "Devlet'in dili, bayrağı, nitelikleri, sınırları ve Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenlik hakları her türlü tartışmanın dışında ve üstündedir. Bunların korunması da Devlet'in hakkı ve görevidir. Hiçbir devletin kendi anayasal düzeninin yıkılmasına ve ülkesinin bölünmesine hoşgörüyle yaklaşmasına olanak yoktur" diye konuştu.
Hizbü-t Tahrir örgütü tarafından İstanbul'da Fatih Camii'nde ve Ankara'da Hacı Bayram Camii'nde yapılan Hilafet yanlısı gösterilerle tekrardan gündeme gelen irtica tartışmalarına da konuşmasında giren Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, "Din istismarını temel araç olarak kullanan toplumumuzun Cumhuriyet döneminde elde ettiği tüm çağdaş kazanımları yok etmeyi hedefleyen irticai hareket; anayasal düzenimiz için öncelikli tehdit olma özelliğini sürdürmektedir" dedi. Cumhurbaşkanı Sezer, konuşmasında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin güçlü tutulmasının önemli olduğuna dikkat çekerek, TSK'nın Cumhuriyetin en önemli güvencesi olduğunu kaydetti.
AB İLE İLİŞKİLER
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, AB ile 3 Ekim'de başlaması beklenen müzakereler öncesindeki belirsizliklere dikkat çekerek, "AB içindeki kimi ülkelerin bir akıl karışıklığı yaşamış olmalarını olağan karşılıyoruz" dedi.
AB ülkeleri Devlet ve Hükümet Başkanları'nın 17 Aralık 2004'te aldıkları kararın arkasında durmalarını beklediğini ve AB'nin küresel güç olmasının Türkiye'nin üyeliğinden geçtiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Sezer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"AB, çağımızın en başarılı siyasal ve ekonomik bütünleşme girişimlerinden biri olarak aynı zamanda bir istikrar ve barış alanını temsil etmektedir. Bu birliğin, belirli bir coğrafyayla sınırlanmayan küresel bir değer olabilmesine Türkiye'nin üyeliğinin yapacağı katkı açıktır."
Gelinen aşamada Türkiye'ye yeni şartlar dayatılmasının kabul edilmeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Sezer, "Bu konudaki yersiz duraksamaların ve kimi ülkelerdeki iç politika kaygılarından kaynaklanan yaklaşımların sona erdiğini görmek istiyoruz. AB'nin kimi organlarında Türkiye'ye karşı sergilenen olumsuz duygular ve ön yargılar sonucu alınan kararlardan üzüntü duymamak olanaksızdır. Ancak başlayan süreç, geri dönülmez bir aşamaya gelmiştir. Türkiye, AB'ye üye olmaya kararlıdır ve bu süreci ulusal çıkarlarını ve ulusal onurunu koruyarak tamamlayacaktır. Çünkü, Türkiye ilerlemesini ve Ulusu'nun yaşam kalitesini yükseltme ülküsünü, uygarlık ve çağdaşlık çizgileri içinde sürdürmeye kararlıdır" dedi.
Türkiye ile müzakerelere başlama konusunda yarın bir araya gelecek olan AB ülkeleri Dışişleri Bakanları'na da çağrıda bulunan Sezer, "Avrupa'nın önüne önyargılardan oluşan bir duvar örmenin hiçkimseye yararı yoktur. Bizim önümüze konacak her yeni engel, gerçekte Avrupa'nın önünü kapayacak bir duvarın taşları olacaktır" diye konuştu.
AB'nin Kıbrıs'ta verdiği sözleri tutmamasının Kıbrıs Türk halkında üzüntü yarattığını konuşmasında dile getiren Cumhurbaşkanı Sezer, Kıbrıs Rum Yönetimi'nin AB üyeliğini Türkiye'ye karşı bir yaptırım gücü olarak kullanmamasını istedi.
Yaptığı uzun konuşmasında komşu ve müttefik ülkelerle ilişkilere de değinen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Türkiye-ABD ilişkilerinin bir çok alanda katmadeğer sağlayabilecek konumda olduğunu söyledi. eden Cumhurbaşkanı Sezer, "Nitekim, terörle savaşımdan Arap-İsrail anlaşmazlığının çözümlenmesine, Kafkaslar ve Orta Asya'da istikrarın sağlanmasından Kıbrıs sorununun çözümüne dek bir çok konuda ortak anlayışla davranmaktayız" dedi.
Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerini geliştirmesinin üzerinde duran Cumhurbaşkanı Sezer, "Türkiye ve Rusya arasında sağlam ve kalıcı bir işbirliği, dünya ve bölge barış, istikrar ve gönencinin önemli bir ögesini oluşturmaktadır" görüşünde olduğunu söyledi. Konuşmasında Avrasya konusuna da giren Sezer, "Çok yönlü dış politikamızın Avrasya boyutu da önemli bir yer tutmaktadır. Enerji ve ulaştırma koridorlarının oluşturulması yoluyla Avrupa ve Asya'nın birleşmesi ve ekonomik büyüme için yeni bir ivme yaratılması, Türkiye'nin Avrasya'ya bakışının temelini oluşturmaktadır" dedi.
KAFKASLAR VE ERMENİSTAN İLE İLİŞKİLER
Güney Kafkasya ülkeleri olan Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan ile ilişkilere önem verdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, mevcut sorunların giderilmesi noktasında Ermenistan'dan barış ve işbirliğine dayalı bir yaklaşım beklediklerinin altını çizdi. Cumhurbaşkanı Sezer, "Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarını işgali sonucunda ortaya çıkan Yukarı Karabağ Sorunu artık çözülmelidir" diyerek Türkiye'nin bu sorunun giderilmesinde üzerine düşeni yapacağının sözünü verdi.
Nükleer Santral yapma çalışmaları nedeniyle ABD ve AB ile gergin günler geçiren İran ile ilişkilerin ortak yarar temelinde geliştirilmesini istediklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Sezer, konuşmasında Irak'ın geleceği ve bu ülkedeki gelişmelere geniş yer verdi.
IRAK'IN GELECEĞİ VE KERKÜK
Irak'ta yeni Anayasa hazırlama çalışmalarının devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Sezer, hazırlanacak Anayasa'nın din, mezhep ve etnik farklılık gözetmemesi ve ülke halkının tümü tarafından kabul edilebilir nitelikte olmasına dikkat çekti. Irak'ın düşeceği karmaşık durumun tüm bölgeyi etkileyeceğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Sezer, devam eden süreçte "Irak'ın tüm kesimleriyle diyaloğumuz sürecektir" dedi.
Konuşmasında Irak'ın en duyarlı şehri olan Kerkük'teki gelişmelere de değinen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, bu şehrin geleceğine ilişkin alınacak kararlara Türkiye'nin ilgisiz kalamayacağını ifade etti. Cumhurbaşkanı Sezer şunları söyledi:
"Bu ilin geleceğine Iraklılar'ın karar vermesi temel ilke olmalıdır. Bununla birlikte, karmaşık etnik yapısı nedeniyle Irak'ın küçük ölçekli bir modeli olan Kerkük'ü herhangi bir kesimin sahiplenmeye çalışmasının yaratabileceği huzursuzluklar, yalnızca bu il ile sınırlı kalmayacak, Irak'ın geneline yayılan bir etnik kargaşayı ve sonuçları önceden kestirilemeyecek bölgesel istikrarsızlığı tetikleyecebilecektir."
Cumhurbaşkanı Sezer, Irak'taki Türkmen varlığının da Irak'ın geleceğine olumlu katkı sunabilecek kesim olduğunun altını çizdi.
TBMM'nin dördüncü yasama yılının açılışında yaptığı uzun konuşmasında Orta Asya ülkeleri ve Afganistan ile ilişkilere de değinen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, bu ülkelerdeki demokratikleşme çabalarının, insan hakları alanında atılan adımların, gelişme yönünde gösterilen çabaların Türkiye tarafından desteklenmeye devam edeceğinin söyledi.
CUMHURİYETİN 100. YIL HEDEFLERİ
AB ve Avrasya ülkeleriyle ilişkilerin önemini vurguladığı konuşmasının son bölümünde Asya Pasifik ülkeleri Çin ve Japonya ile ilişkilerin geliştirilmesinin üzerinde duran Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, önümüzdeki döneme ilişkin Türkiye Cumhuriyeti'nin hedeflerini şu başlıklar altında topladı:
- Avrupa Birliği'ne üye olmak
- Küresel güç olma hedefine erişmek
- Dünyanın 10 büyük ekonomisi içine girmek
- Bilim ve teknoloji alanında dünyanın önce gelen ülkeleri arasında yer almak
- TSK'nın daha güçlenmesini sağlamak
Konuşmasının başında geçmişte olduğu gibi gelecekte de TBMM'nin Cumhuriyet'in en önemli güvencesi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Sezer, yeni yasama yılında üzerinde durulmasını istediği konulara da değindi.
Anayasa'nın 2. maddesinin Hukuk Devleti ilkesinin Cumhuriyetin en önemli niteliklerinden olduğuna dikkat çektiğini belirten Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, yargı bağımsızlığının önemine dikkat çekerek Adalet Bakanı ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı'nın HSYK üyesi olmasının hukuk devleti ilkesini zedelediğini söyledi. Anayasa'nın 140. maddesinde 'Hakimler, mahkemelerin bağımsızlığı ve hakimlik teminatı esaslarına göre görev ifa ederler' denildiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Sezer, "Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun oluşumunda Bakan'ın ve Müsteşar'ın yer alması, yargı bağımsızlığını, yargıç güvencesini, dolayısıyla hukuk devleti ilkesini zedelemektedir" dedi.
Konuşmasının başında çoğulcu parlamenter sistemin önemine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, temsilde adaletin sağlanabilmesi için seçim kanununda değişiklik yapılması gerektiğine işaret etti. Cumhurbaşkanı Sezer, "Temsilde adalet aleyhine yönetimde istikrar ilkesine ağırlık veren bir seçim yöntemi, aynı zamanda seçme ve seçilme hak ve özgürlüğüne getirilen ağır bir sınırlama olacaktır. Bu nedenle, yönetimde istikrar ve temsilde adalet ilkelerinin kabul edilebilir bir denge içinde seçim sistemine yansıması demokratik toylum düzeninin gereğidir" diye konuştu.
Anayasa'nın 105. maddesinin siyasal sorumluluğu Bakanlar Kurulu ve Başbakan'a yüklediğini belirten Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, devlet yönetiminde yetkili organların ve kişilerin sorumluğunun siyasal sorumluluktan ibaret olmadığını ifade ederek şunları söyledi:
"Siyasal sorumluluğun sonucu olarak seçimde başarısız olan bir siyasal partinin, sonraki seçimleri kazanıp iktidara gelmesi olanaklıdır. Ne var ki, rejimin zedelenmesi geri dönüşü olanaksız sonuçlar doğuracaktır. Bu nedenle Cumhuriyet'i koruma ve yaşatma sorumluluğu, tüm sorumluluklardan daha önemlidir."
EKONOMİ YOLUNDA İŞSİZLİĞE ÇÖZÜM
Türkiye'nin son üç yıllık dönemde iyi bir ekonomik bir performans sergilediğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, gelişme hızının yükselmesi, kişi başına düşen milli gelirin artmasına paralel, kronikleşen yüksek enflasyonun düşüyor olmasının sevindirici olduğunu söyledi.
İşsizlik oranının azaltılması için istihdamı artırıcı önlemlerin alınmasına önem verilmesini isteyen Cumhurbaşkanı Sezer, kamuya kaynak sağlama uygulamaları konusunda kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınması çabalarının artırılması gereğine dikkat çekti.
Ekonominin en kırılgan noktasını cari işlemler açığı ile iç ve dış borç yükünün ekonominin en kırılgan noktasını teşkil ettiğini konuşmasından dile getiren Cumhurbaşkanı Sezer, 2005 yılında 20 milyar doları aşması beklenen özelleştirme uygulamalarıyla ilgili şöyle konuştu:
"Kuşkusuz her siyasal iktidar özelleştirme politikasını, ülke yararına ve hukuka uygun olmak koşuluyla, kendi önceliklerine göre belirleyecektir. Ancak, bu süreçte, özelleştirilen her işletme ve varlıkta tüm yurttaşların katkısı bulunduğu dikkate alınarak, kamuoyunun haklı duyarlılıkları üzerinde titizlikle durulmalı; ülke yararına uygun olmasına ve 'sosyal hukuk devleti' niteliğinin zedelenmemesi için gereken önlemleri içermesine özen gösterilmelidir"
İsim vermeden Ereğli Demir Çelik İşletmeleri'nin özelleştirilmesine de değinen Cumhurbaşkanı Sezer, "Ulusal kalkınma sürecinde tarihsel bir görevi yerine getiren kimi kuruluşlarımızın özelleştirilseler de, Ulusumuz için, tarihten silinmeyecek kadar önemli ve değerli olduklarını anımsatmak istiyorum" dedi.
EKONOMİ ve EĞİTİM
Uluslar arası Saydamlık Örgütü'nün yayımladığı 2005 yılı Küresel Yolsuzluk Raporu'nda Türkiye'nin 146 ülke arasında 77. sırada gösterildiğini hatırlatarak yolsuzlukların denetimi konusunda Basının üzerine görevler düştüğünü belirten Cumhurbaşkanı Sezer, "9 Ekim 2003 günlü, 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Yasası'nın sağladığı olanaklar basın kuruluşları için yolsuzluklar konusunda yeni ufuklar açmıştır. Ancak, belirtmek isterim ki, basın bu görevini yerine getirirken, kimsenin yargı kararıyla kesinleşmedikçe suçlu sayılamayacağı ilkesini saygılı davranmalıdır" diye konuştu.
Konuşmasında eğitim konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Sezer, okul öncesi eğitim, engelli çocukların eğitimi, korunmaya muhtaç çocukların eğitimine önem verilmesinin üzerinde dururken, "Türkiye, eğitim alanında AB ölçütlerine ulaşmayı hedef olarak benimsemiştir. Bu kapsamda, zorunlu öğretim süresinin 12 yıla çıkartılmasının zamanı gelmiştir" diye konuştu.
Türkiye'nin en önemli gider kalemlerinin başında enerji tüketiminin geldiğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, enerji tüketiminde yerli üretimin artırılmasının altını çizdi.
MİLLET TARTIŞMALARI
Dördüncü yasama yılının açılışında yaptığı konuşmasında geçtiğimiz günlerin önemli tartışma gündemlerinden birisini oluşturan Türk Milleti tanımı üzerinde de duran Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, bu konudaki görüşlerini şöyle açıkladı:
"Atatürkçü ulusculuk, ırk, dil, din gibi kavramlara değil, yazgı, kıvanç, tasa ortaklığına, birlikte yaşama isteğine bağlı ulusçuluk anlayışına dayanmaktadır. Bunun doğal sonucu olarak Anayasa'nın 66. maddesinde, Türk Devleti'ne yurttaşlık bağı ile bağlı olan herkesin Türk olduğu vurgulanmıştır. Atatürk Ulusçuluğu ırkçı değildir; ulusal sınırlar içinde yaşayan, Ulus ve ülkenin bütünlüğü için yazgı birliği yapan herkesi Türk Ulusu saymaktadır."
20 yılı aşkın süredir Türkiye'nin gündeminden düşmeyen PKK terörü ve Kuzey Irak konusuna da değinen Cumhurbaşkanı Sezer, "Terör örgütü PKK'nın Kuzey Irak'taki varlığını sürdürmesi Türkiye yönünden kabul edilemez bir durumdur. Bunun Irak ve ABD yönetimlerince iyi bilindiği düşüncesindeyiz. Kendi sınırlarımız içinde gerekli önlemleri, kararlılıkla almaktayız. Bununla birlikte, bu terör örgütünün tümüyle yok edilmesi için Irak'taki ögelerinin de temizlenmesi gerekmektedir. Bu konudaki kaygılarımızın ilgili taraflarca dikkate alınmasını beklemekteyiz. Ayrıca, BM Güvenlik Konseyi'nin çeşitli kararları, terörle savaşımda yardım, destek ve işbirliğini zorunlu kılmaktadır" dedi.
ÜNİTER DEVLET
Türkiye'nin tek dil, tek bayrak, tek vatan yönündeki uzlaşmasının Kurtuluş Savaşı döneminde sağlandığının altını çizen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, "Devlet'in dili, bayrağı, nitelikleri, sınırları ve Türkiye Cumhuriyeti'nin egemenlik hakları her türlü tartışmanın dışında ve üstündedir. Bunların korunması da Devlet'in hakkı ve görevidir. Hiçbir devletin kendi anayasal düzeninin yıkılmasına ve ülkesinin bölünmesine hoşgörüyle yaklaşmasına olanak yoktur" diye konuştu.
Hizbü-t Tahrir örgütü tarafından İstanbul'da Fatih Camii'nde ve Ankara'da Hacı Bayram Camii'nde yapılan Hilafet yanlısı gösterilerle tekrardan gündeme gelen irtica tartışmalarına da konuşmasında giren Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, "Din istismarını temel araç olarak kullanan toplumumuzun Cumhuriyet döneminde elde ettiği tüm çağdaş kazanımları yok etmeyi hedefleyen irticai hareket; anayasal düzenimiz için öncelikli tehdit olma özelliğini sürdürmektedir" dedi. Cumhurbaşkanı Sezer, konuşmasında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin güçlü tutulmasının önemli olduğuna dikkat çekerek, TSK'nın Cumhuriyetin en önemli güvencesi olduğunu kaydetti.
AB İLE İLİŞKİLER
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, AB ile 3 Ekim'de başlaması beklenen müzakereler öncesindeki belirsizliklere dikkat çekerek, "AB içindeki kimi ülkelerin bir akıl karışıklığı yaşamış olmalarını olağan karşılıyoruz" dedi.
AB ülkeleri Devlet ve Hükümet Başkanları'nın 17 Aralık 2004'te aldıkları kararın arkasında durmalarını beklediğini ve AB'nin küresel güç olmasının Türkiye'nin üyeliğinden geçtiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Sezer, sözlerini şöyle sürdürdü:
"AB, çağımızın en başarılı siyasal ve ekonomik bütünleşme girişimlerinden biri olarak aynı zamanda bir istikrar ve barış alanını temsil etmektedir. Bu birliğin, belirli bir coğrafyayla sınırlanmayan küresel bir değer olabilmesine Türkiye'nin üyeliğinin yapacağı katkı açıktır."
Gelinen aşamada Türkiye'ye yeni şartlar dayatılmasının kabul edilmeyeceğini belirten Cumhurbaşkanı Sezer, "Bu konudaki yersiz duraksamaların ve kimi ülkelerdeki iç politika kaygılarından kaynaklanan yaklaşımların sona erdiğini görmek istiyoruz. AB'nin kimi organlarında Türkiye'ye karşı sergilenen olumsuz duygular ve ön yargılar sonucu alınan kararlardan üzüntü duymamak olanaksızdır. Ancak başlayan süreç, geri dönülmez bir aşamaya gelmiştir. Türkiye, AB'ye üye olmaya kararlıdır ve bu süreci ulusal çıkarlarını ve ulusal onurunu koruyarak tamamlayacaktır. Çünkü, Türkiye ilerlemesini ve Ulusu'nun yaşam kalitesini yükseltme ülküsünü, uygarlık ve çağdaşlık çizgileri içinde sürdürmeye kararlıdır" dedi.
Türkiye ile müzakerelere başlama konusunda yarın bir araya gelecek olan AB ülkeleri Dışişleri Bakanları'na da çağrıda bulunan Sezer, "Avrupa'nın önüne önyargılardan oluşan bir duvar örmenin hiçkimseye yararı yoktur. Bizim önümüze konacak her yeni engel, gerçekte Avrupa'nın önünü kapayacak bir duvarın taşları olacaktır" diye konuştu.
AB'nin Kıbrıs'ta verdiği sözleri tutmamasının Kıbrıs Türk halkında üzüntü yarattığını konuşmasında dile getiren Cumhurbaşkanı Sezer, Kıbrıs Rum Yönetimi'nin AB üyeliğini Türkiye'ye karşı bir yaptırım gücü olarak kullanmamasını istedi.
Yaptığı uzun konuşmasında komşu ve müttefik ülkelerle ilişkilere de değinen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Türkiye-ABD ilişkilerinin bir çok alanda katmadeğer sağlayabilecek konumda olduğunu söyledi. eden Cumhurbaşkanı Sezer, "Nitekim, terörle savaşımdan Arap-İsrail anlaşmazlığının çözümlenmesine, Kafkaslar ve Orta Asya'da istikrarın sağlanmasından Kıbrıs sorununun çözümüne dek bir çok konuda ortak anlayışla davranmaktayız" dedi.
Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerini geliştirmesinin üzerinde duran Cumhurbaşkanı Sezer, "Türkiye ve Rusya arasında sağlam ve kalıcı bir işbirliği, dünya ve bölge barış, istikrar ve gönencinin önemli bir ögesini oluşturmaktadır" görüşünde olduğunu söyledi. Konuşmasında Avrasya konusuna da giren Sezer, "Çok yönlü dış politikamızın Avrasya boyutu da önemli bir yer tutmaktadır. Enerji ve ulaştırma koridorlarının oluşturulması yoluyla Avrupa ve Asya'nın birleşmesi ve ekonomik büyüme için yeni bir ivme yaratılması, Türkiye'nin Avrasya'ya bakışının temelini oluşturmaktadır" dedi.
KAFKASLAR VE ERMENİSTAN İLE İLİŞKİLER
Güney Kafkasya ülkeleri olan Gürcistan, Azerbaycan ve Ermenistan ile ilişkilere önem verdiklerini belirten Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, mevcut sorunların giderilmesi noktasında Ermenistan'dan barış ve işbirliğine dayalı bir yaklaşım beklediklerinin altını çizdi. Cumhurbaşkanı Sezer, "Ermenistan'ın Azerbaycan topraklarını işgali sonucunda ortaya çıkan Yukarı Karabağ Sorunu artık çözülmelidir" diyerek Türkiye'nin bu sorunun giderilmesinde üzerine düşeni yapacağının sözünü verdi.
Nükleer Santral yapma çalışmaları nedeniyle ABD ve AB ile gergin günler geçiren İran ile ilişkilerin ortak yarar temelinde geliştirilmesini istediklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Sezer, konuşmasında Irak'ın geleceği ve bu ülkedeki gelişmelere geniş yer verdi.
IRAK'IN GELECEĞİ VE KERKÜK
Irak'ta yeni Anayasa hazırlama çalışmalarının devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Sezer, hazırlanacak Anayasa'nın din, mezhep ve etnik farklılık gözetmemesi ve ülke halkının tümü tarafından kabul edilebilir nitelikte olmasına dikkat çekti. Irak'ın düşeceği karmaşık durumun tüm bölgeyi etkileyeceğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Sezer, devam eden süreçte "Irak'ın tüm kesimleriyle diyaloğumuz sürecektir" dedi.
Konuşmasında Irak'ın en duyarlı şehri olan Kerkük'teki gelişmelere de değinen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, bu şehrin geleceğine ilişkin alınacak kararlara Türkiye'nin ilgisiz kalamayacağını ifade etti. Cumhurbaşkanı Sezer şunları söyledi:
"Bu ilin geleceğine Iraklılar'ın karar vermesi temel ilke olmalıdır. Bununla birlikte, karmaşık etnik yapısı nedeniyle Irak'ın küçük ölçekli bir modeli olan Kerkük'ü herhangi bir kesimin sahiplenmeye çalışmasının yaratabileceği huzursuzluklar, yalnızca bu il ile sınırlı kalmayacak, Irak'ın geneline yayılan bir etnik kargaşayı ve sonuçları önceden kestirilemeyecek bölgesel istikrarsızlığı tetikleyecebilecektir."
Cumhurbaşkanı Sezer, Irak'taki Türkmen varlığının da Irak'ın geleceğine olumlu katkı sunabilecek kesim olduğunun altını çizdi.
TBMM'nin dördüncü yasama yılının açılışında yaptığı uzun konuşmasında Orta Asya ülkeleri ve Afganistan ile ilişkilere de değinen Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, bu ülkelerdeki demokratikleşme çabalarının, insan hakları alanında atılan adımların, gelişme yönünde gösterilen çabaların Türkiye tarafından desteklenmeye devam edeceğinin söyledi.
CUMHURİYETİN 100. YIL HEDEFLERİ
AB ve Avrasya ülkeleriyle ilişkilerin önemini vurguladığı konuşmasının son bölümünde Asya Pasifik ülkeleri Çin ve Japonya ile ilişkilerin geliştirilmesinin üzerinde duran Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, önümüzdeki döneme ilişkin Türkiye Cumhuriyeti'nin hedeflerini şu başlıklar altında topladı:
- Avrupa Birliği'ne üye olmak
- Küresel güç olma hedefine erişmek
- Dünyanın 10 büyük ekonomisi içine girmek
- Bilim ve teknoloji alanında dünyanın önce gelen ülkeleri arasında yer almak
- TSK'nın daha güçlenmesini sağlamak
