2005-04-06 - 15:50
TBMM BAŞKANI ARINÇ: ''HALKIMIZ POLİSİNE GÜVENİYOR. BUNU ÖRTMEYE, LEKELEMEYE, GÖLGELEMEYE HİÇ KİMSENİN HAKKI YOKTUR''
Arınç, Türk Polis Teşkilatı'nın 160. kuruluş yıldönümü dolayısıyla İçişleri Bakanı Aksu, Emniyet Genel Müdürü Aydıner ve beraberindeki polisleri TBMM Mermerli Salon'da kabul etti.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, halkın polise güvendiğini belirterek, ''Bunu örtmeye, lekelemeye, gölgelemeye hiç kimsenin hakkı yoktur'' dedi.

TBMM Başkanı Arınç, Türk Polis Teşkilatı'nın 160. kuruluş yıldönümü dolayısıyla İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Emniyet Genel Müdürü Gökhan Aydıner ve beraberindeki polisleri TBMM Mermerli Salon'da kabul etti.

Bülent Arınç, kabulde yaptığı konuşmada, uzun yıllardan bu yana Türkiye'de halkın huzur ve güvenini, mutluluk içinde yaşamasını, sokağa güvenerek çıkmasını, kanun hakimiyetini polislerin sağladığını belirtti. Polislerin son yıllarda eğitimleri açısından çok başarılı sonuçlar aldığını ifade eden Arınç, şunları söyledi:

''Şüphesiz halkımız polisine güveniyor. Polisiyle güven duyuyor. Bunu örtmeye, lekelemeye, gölgelemeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Bir kaç hadiseyi örnek göstermek suretiyle bu teşkilatın üzerine olumsuzluk çekmeye çalışanlar, muvaffak olamayacaklar.

Halkın içinde olan bizler de biliyoruz ki yıllardan beri iç içe yaşadığımız, her gün karşı karşıya geldiğimiz bu teşkilatın mensupları, milletini ve vatanını seven insanlardır. Kanun hakimiyetini bilen insanlardır. Halkının mutluluk içinde yaşamasını temin etmek için cansiperane, büyük bir fedakarlık içinde, mesai mefhumu tanımadan koşan, gecesini gündüzünü katan insanlardır.''

''MARJİNAL DÜŞÜNCE SAHİPLERİ''
TBMM Başkanı Arınç, bazı ideolojik sebeplerle bu teşkilatın üzerine kara gölgeler getirmeye çalışanlar olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:

''İdeolojileri, menfaatleri zedelenenler veya böyle bir teşkilatın lüzumsuz olduğuna inananlar, bazı marjinal düşünce sahipleri, bazı emellerine ulaşmak için bu teşkilat mensuplarının, her teşkilat içinde olabilecek farklı davranışlarını mesele haline getirmeye çalışanların varlığını biliyoruz. Polis teşkilatı temiz kalmış, görevini hakkıyla yerine getirmeye çalışmış bir teşkilatımızdır. Bunu güvenle söylüyorum. Böyle bir meslek mensubu yok ki böylesine bir mesai sarf etsin ama karşılığını en azından maddi olarak alamasın. Buna rağmen polislerimiz, bu düşüncelerini hiçbir zaman bir kanun dışı gösteriye alet ederek ortaya koymamışlardır. Bir iki küçük istisnası hariç... Onların da duygusal sebeplerle yapıldığını biliyorum.''

TBMM Başkanı Arınç, 'Hepiniz görüyorsunuz ki Meclisimiz, büyük bir süratle demokratik devrim yaparcasına adeta... Anayasa değişiklikleriyle pek çok yasada uyum yapmak suretiyle bir noktaya gidiyor'' diye konuştu.

Bireysel hakların genişlediği, temel haklarda daha ciddi ve kapsamlı düzenlemeler yapıldığını kaydeden Arınç, şunları söyledi:

''Türkiye eskiden kendi yargısıyla yola çıkarken, şimdi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin de yargı yetkisi ve bireysel başvuru hakkını tanımış, hatta o mahkemenin vereceği kararı, Türkiye'de verilecek kararlar için yeniden yargılama sebebi haline getirmiş bir ülke... Bunlar, geçmişten farklı şeylerdir.

Bu farklılıklara süratle adapte olmamız lazım. Ben bile Meclis Başkanı olarak, bazen çıkardığımız kanunların uygulanması sırasında tereddüt yaşıyorum 'acaba böyle miydi, bu hale mi geldi' diye... 2 yılda Anayasa'nın 40'tan fazla maddesi değişti, 100'den fazla yasada değişiklik yapıldı. Bunların hepsinin geçmişle bugünü arasındaki iletişimi kurmak ve yeni duruma süratle adapte olmak kolay değil.

Uyum büyük ölçüde sağlanmıştır. Ama yüzde 100'lük bir oranı söylemem mümkün değil. Bu, hiç kimse için mümkün değil. Bazen kaymakamlar da valiler de yanlış yapabiliyor. Uygulamaya hemen adapte olmamız lazım.''

Yapılan değişikliklerin toplumsal bir tepkiye yol açabileceği uyarısında da bulunan Arınç, ''Toplum da belli bir statünün içinden geldi. Onların da yeni yasalara uyum sağlamasında aksaklıklar yaşanabilir. Toplumun da kendi kendini bu dönüşüme hazırlaması lazım''dedi.

Yasaların uygulanmak için çıkarılacağını ifade eden Arınç, ''İçimize siner, sinmez. Artık onun tartışması yok. Yasalar uygulanacaktır. Yasalar değişmediği sürece onları yorumlamak, 'iyi oldu, kötü oldu,fazla oldu, eksik oldu' demek, bizim haddimiz değil. Ben Meclis Başkanı olarak böyle düşünüyorum. Görevli arkadaşların da böyle düşünmesi lazımdır'' diye konuştu.

AŞIRI GÜÇ KULLANIM
TBMM Başkanı Arınç, geçmiş günlerde yaşanan bir olay sebebiyle polislerin ''kanunları uygulamadıkları, Türkiye'de ağır muamele olduğu'' gibi aşırı tepkilerin gösterildiğini hatırlatarak, şöyle devam etti:

''AB'deki bazı heyetler de bunları kınalayan bazı ifadeler kullandılar. Çok toplumsal olay var. Bu olayların bütününde bu tür görüntüler yok. Avrupa'yı bilen ve orada yaşayan insanlar şuna dikkat etmeliler; Avrupa'nın hiçbir ülkesinde polise itiraz etmek mümkün değildir. Ben bunu yaşadım. Kim olursa olsun, polis bir şey söylemişseona itiraz bile mümkün değil. 'Dur' denmişse durulur, 'sus' demişse susulur, 'yapma' denmişse yapılmaz. Hiçbir Avrupa ülkesinde, küçük anarşist gruplar dışında, elindeki çivili sopalarla elindeki bilmem nelerle, kocaman kocaman taşlarla polisin üzerine saldırıldığı görülmemiştir. Hiçbir yerde görülmemiştir.

Ama bir yerde gösteri yapılacaksa bunun bir kuralı vardır. Herkes her istediği yerde, her şeyi yapamaz. Yani istediğiniz yerde istediğinizi yaparak, ortalığı yakıp yıkarak, bağırıp çağırarak eylem yapılırsa kanuna aykırı bir eylem olur ve bunun bir müeyyidesi vardır.

Bunun karşılığında eğer kanunu uygulamak noktasında bir aşırılık varsa, aşırı güç gösterimi varsa bunun sorumluluğunu da polisimiz bilecektir, ona gösterilecektir. Buna direnenler olursa ona da cezası verilecektir.

Bir tek münferit olayı göstererek, Türkiye'yi ihbar etmeye çalışmak, adeta 'Türkiye'de sistematik işkence vardır' diye göstermek,kendi ayağına kurşun sıkmaktır. Bunu, birileri maksatlı olarak yapabilir. Birileri, bunu her gün televizyonların jeneriklerinde kullanabilir. Ama bu, ülkeye hizmet değildir. Yanlışlıkları büyütmenin, yanlışlıkları başka yere ihbar etmenin, yanlışlıkları başka yerde kullanmanın yurttaşlık bilinciyle orantılı olmadığını
söylemek istiyorum.''

''O GÖRÜNTÜLER''
Polisin şiddet kullanmasıyla ilgili görüntülerden üzüntü duyduğunu ifade eden Arınç, bir insanın yerde tekmelenmesinin fevkalade çirkin bir olay olduğunu söyledi. Arınç, bu olayın 200 binden fazla mensubu bulunan Emniyet Teşkilatı'nın bütününü temsil etmediğini belirterek, ''O noktaya nasıl gelindiğini de görmekte fayda var. Sizi öldürmek için üzerinize gelen bir insana bir güç kullanıyorsanız, bunun hukuktaki adı meşru müdafaadır'' dedi.

Arınç, olayı savcıların ve emniyetin kendi soruşturmasına bırakmak yerine ''Türkiye'yi ihbar noktasına getirmenin'' ülkeye faydalı olmadığını ifade ederek, şunları kaydetti:

''Ben eminim ki o görüntüler, başta Sayın Bakan olmak üzere Emniyet'in başındaki güzide insanları da rahatsız etmiştir. Mekanizmayı harekete geçirmişlerdir. Başka yapacak bir şey yok. Bu, Türkiye'nin aleyhine kullanılmamalıdır. Polisimiz ciddi eğitimlerden geçiyor. Her meslek mensubunun içinde suçlara meyilli insanlar olabilir. Ama Türkiye bir hukuk devletidir. Ayrıca, bundan siyasi sonuçlar çıkarmaya hiç kimsenin hakkı yok.

Emniyet teşkilatımızı silip atmanın, onun prestijini kırmanın, onu düşman haline getirmenin bu ülkeye faydası yok. Bu güzide topluluğu rencide etmeye kimsenin hakkı yok. Bu arkadaşlarımızın 160. kuruluş yıldönümlerinde ağızlarının tadını bozmaya hiç kimsenin hakkı yok. Halkımız, onlara her zaman minnettar olacaktır.

Polisin her kademesine ülke için ihtiyaç var. Bu, bir sivil güvenlik teşkilatıdır, halkımızın sivil güvenlik teşkilatıyla bütünleşmesi ve o teşkilatın bilgi, beceri, birikim, kabiliyet, araç ve gereç, teknolojik gelişmelerle her zaman takviye edilmesi gerekir.''

BAKAN AKSU
İçişleri Bakanı Aksu ise gelişmiş Batı ülkelerindeki güvenlik birimlerinin kişi başına düşen polis oranına ulaşmak için yoğun gayret gösterdiklerini söyledi.

Bu hedefe varıldığında polisin fazla çalışması sorununa da çözüm bulunmuş olacağını ifade eden Aksu, şöyle konuştu:

''Yeni yüzyılın toplumu ve insanına hizmet vereceğimizi düşünerek,bütün gücümüzle polislerimizi disiplinli, çalışkan, halkla ilişkilere önem veren, sorun çözen, çağın gelişmelerini takip eden, insan haklarına saygılı ve yardımsever kişilik yapısına sahip, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı bireyler olarak yetiştiriyoruz.''