2025-11-17 - 13:59
İÇİŞLERİ BAKANLIĞININ 2026 YILI BÜTÇESİ TBMM PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONUNDA
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, İçişleri Bakanlığının 2026 yılı bütçesinin görüşmelerine başlandı.

AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında toplanan Komisyonda, İçişleri Bakanlığının yanı sıra Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Göç İdaresi Başkanlığı ile Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının bütçe, kesin hesap ve Sayıştay raporları görüşülecek.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda, Bakanlığı ile bağlı kuruluşlarının 2026 yılı bütçesine ilişkin sunum yaptı.

Bakanlığın bütçesinin, genel bütçe payının yüzde 8,56 olduğunu aktaran Yerlikaya, 2026 yılı toplam ödenek tekliflerinin 1 trilyon 476 milyar 729 milyon 363 bin lira olduğunu söyledi.

Yerlikaya, bütçenin yüzde 91,91'ini bağlı kuruluşların oluşturduğunu ifade ederek, 429,5 milyar liralık yatırım ödeneğinin yüzde 84'lük kısmının ise deprem ödeneği olduğuna değindi.

Yerlikaya, "Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliğinde, Cumhur İttifakı ortağı MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin milli birliğimizi önceleyen duruşuyla, 'Terörsüz Türkiye' sürecini, siyasi partilerimizle, sivil toplum kuruluşlarımızla ve aziz milletimizle birlikte kararlılıkla yürütüyoruz." dedi.

Türkiye'nin huzuruna kasteden terör örgütleriyle mücadelelerinin aynı kararlılıkla devam edeceğini vurgulayan Yerlikaya, "Bu anlayışla, 1 Ocak - 31 Ekim 2025 tarihleri arasında FETÖ'ye yönelik düzenlediğimiz operasyonlarda 1395, terör örgütü DEAŞ'a karşı düzenlediğimiz operasyonlarda 662, DHKP/C, MLKP ve diğer terör örgütlerine yönelik düzenlediğimiz operasyonlarda 228 şahıs tutuklanmıştır." diye konuştu.

Asayiş politikasında ise reaktif değil, proaktif bir döneme geçildiğini dile getiren Yerlikaya, "Olay olmadan önce harekete geçen, öngören, analiz eden ve önleyen bir sistemi uyguluyoruz." ifadesini kullandı.

Yerlikaya, geçen yılın ilk 10 ayında önemli suçlardaki olay sayısının 627 bin 201 iken bu yılın ilk 10 ayında bu sayının 49 bin 230 azaldığını ifade etti.

- 90 bin 574 silah ele geçirildi

Arananların yakalanmasının tekrarlayan suçları engellediğini dile getiren Yerlikaya, bunun suç eğiliminde olanlar üzerinde caydırıcı etki oluşturduğunu, organize yapıların çözülmesini hızlandırdığını, toplumda güven ve adalet duygusunu pekiştirdiğini anlattı.

Bu yıl hapis araması olan 166 bin 692 kişinin yakalandığı bilgisini paylaşan Yerlikaya, bunların 24 bin 968'inin hırsızlık, 17 bin 191'inin dolandırıcılık, 2 bin 356'sının terör ve 3 bin 48'inin kasten öldürme suçları olduğunu söyledi.

Yerlikaya, ruhsatsız silahlanmanın suç zeminini hazırladığına değinerek, bu konuda özel ekipler kurduklarını ve ödül sistemi getirdiklerini belirterek, "Son 10 ayda düzenlenen operasyonlar sonucunda 41 bin 750'si ruhsatsız tabanca olmak üzere 90 bin 574 silah ele geçirdik. 99 bin 327 şahıs hakkında ise işlem yaptık." dedi.

Emniyet ve Jandarmada önleyici ekip sayısını artırdıklarını ve müdahale sürelerinin hızlandığını aktaran Yerlikaya, sözlerine şöyle devam etti:

"Bir başka önemli uygulamamız ise yaka kamerasıdır. Yaka kamerası uygulamasıyla güvenlik hizmetlerinde yeni bir döneme girdik. Emniyet, Jandarma ve Sahil Güvenlik birimlerimizin kullanımına sunulan yaka kameraları, olayların tarafsız, objektif ve kesintisiz şekilde kaydedilmesini sağlayarak hem vatandaş hem de personel açısından güveni artırmaktadır. Göreve geldiğimizde 14 bin 396 olan yaka kamerası sayısı, Kabine dönemimizde yapılan 89 bin 495 yeni alımla 103 bin 841'e yükselmiştir. 2026 yılında planlanan 60 bin 100 alımla birlikte sayı 163 bin 941'e ulaşacaktır. ASELSAN işbirliğiyle yürütülen bu proje, güvenlik hizmetlerimize yerli, milli ve şeffaf bir güç kazandırmaktadır."

Kadına şiddetin toplumsal vicdana ve devletin adalet anlayışına bir darbe olduğunu belirten Yerlikaya, bunu sadece güvenlik değil, "insan onuru ve medeniyet meselesi" olarak gördüklerini söyledi.

Yerlikaya, bu konuda devletin tüm kurumlarıyla verdiği mücadelenin sonuç vermeye başladığını, dünyada oranlar artarken Türkiye'de azalma eğilimi olduğunu dile getirdi.

2024'ün ilk 10 ayında 290 olan kadın cinayeti sayısının, bu yılın aynı döneminde 217'ye düştüğünü açıklayan Yerlikaya, ancak bunun bir istatistik olmadığını, her birinin yürekte kapanmayan bir yara olduğunu ve mücadelenin bitmediğini, durmaya hakları olmadığını vurguladı.

Yerlikaya, bu yılın ilk 10 ayında 158 bin 411 erkek hakkında önleyici, 39 bin 735 kadın hakkında koruyucu tedbir kararı alındığını açıkladı.

- 552 organize suç örgütü çökertildi

Yerlikaya, KOM, narkotik ve siber birimlerin tam koordinasyonla, örgütleri profillerine göre analiz ettiklerini, finansal takip, dijital iz sürme, yapay zeka ve uluslararası istihbarat paylaşımıyla örgütleri sahada çökertirken mali ve lojistik kanallarını da yok ettiklerini söyledi.

Bu yıl organize suç örgütleriyle yürütülen mücadeleye ilişkin bilgi veren Yerlikaya, "Suç örgütlerine yönelik düzenlediğimiz operasyonlar sonucu, 552 örgütü çökerttik. 6 bin 788 örgüt üyesi tutuklandı. Sadece bu yılın ilk 10 ayında, bu yapılara ait 76 milyar lira değerinde malvarlığına el konuldu." diye konuştu.

Uluslararası operasyonlar ve istihbarat paylaşımlarıyla hem Türkiye'nin hem de dost ülkelerin güvenliğine katkı sunmaktan onur duyduklarını dile getiren Yerlikaya, "Bu yılın ilk 10 ayında 305'i kırmızı bülten, 90'ı kırmızı difüzyonla aranan olmak üzere 395 yabancı şahıs ülkemizde yakalanmıştır. Kırmızı bültenle aranan 279 şahsın ülkemize iadesi sağlanmıştır. Ayrıca yurt dışında tespit edilen 1035 şahıs hakkında da kırmızı bülten çıkarılmıştır." ifadelerini kullandı.

Uyuşturucuyu, insanlığı, gençlerin hayalini ve milletin gücünü hedef alan karanlık bir tuzak olarak niteleyen Yerlikaya, bununla mücadelenin insanlık onuru ve yarınları koruma mücadelesi olduğunu söyledi.

Yerlikaya, şunları kaydetti:

"Türkiye Yüzyılı vizyonuyla bir hedef koyduk, ülkemizi uyuşturucuya karşı aşılmaz, erişilmez, tertemiz bir kale haline getirmek. Bu hedef, sadece operasyonel kararlılık değil eğitim, rehabilitasyon, sosyal koruma, istihbarat ve uluslararası iş birliği ile el ele yürütülen kapsamlı bir seferberliktir. Mücadelemizle çift yönlü arzı kırıyoruz, talebi azaltıyoruz. Bu yılın ilk 10 ayında, uyuşturucu imal ve ticaretine yönelik saha faaliyetlerimizin somut sonuçları şudur, düzenlediğimiz operasyonlarla 35 bin 226 şahıs tutuklandı, 37,9 ton uyuşturucu madde, 112 milyonu aşkın farklı uyuşturucu ve uyarıcı hap ele geçirildi. Kabine dönemimizde uyuşturucu suçlarından 90 bin 538 tutuklama gerçekleşti. 218 ton uyuşturucu madde, 248 milyonu aşkın uyuşturucu hap ele geçirildi. Bu, günde ortalama 103 zehir tacirinin tutuklanması, günlük ortalama 247 kilo uyuşturucu, 282 bin farklı uyuşturucu ve uyarıcı maddenin ele geçirilmesi demek."

- 31 bin 59 sosyal medya hesabı erişime engellendi

Güvenliğin sınırlarının artık kara, hava ve denizle sınırlı olmadığını belirten Yerlikaya, yeni mücadele alanının "Dijital Vatan" yani siber dünya olduğunu söyledi.

Yerlikaya, bu nedenle siber devriyelerin, teknoloji, yapay zeka ve tarama sistemleriyle 7 gün 24 saat esasıyla görev başında olduğunu vurgulayarak, şu bilgileri paylaştı:

"2025 yılının ilk 10 ayında 163 bin 258 hesap veya şahıs tespit edildi, 27 bin 916 yasa dışı bahis sitesi, 39 bin 685 web sayfası, 31 bin 59 sosyal medya hesabı erişime engellendi. Bu tespitler sadece sanal ortamda kalmıyor, adli soruşturmalara, sahadaki operasyonlara ve uluslararası iş birliklerine anında dönüşüyor çünkü dijital güvenliği, sadece bir teknik konu değil, ulusal egemenlik ve milli güvenlik meselesi olarak görüyoruz. Bugün siber alanda yürütülen her mücadele, aynı zamanda ülkemizin dijital bağımsızlığını koruma mücadelesidir.

5,5 milyar insanın çevrim içi olduğu bir dünyada, çocuklarımız yalnızca bilgiye değil, aynı zamanda yönlendirmelere, bağımlılıklara ve dijital şiddete de maruz kalabiliyor. Bu nedenle, dijital dünyanın karanlık dehlizlerine karşı güçlü bir Siber Koruma Kalkanı kurduk. Amacımız, çocuklarımızın çevrim içi dünyada güvenle öğrenmesi, özgürce gelişmesi ve geleceğe umutla yürümesidir. Türkiye, artık sadece fiziki vatanında değil, 'Dijital Vatan'da da egemen, güçlü ve kararlı bir devlettir."

Yerlikaya, Bakanlık olarak Türkiye'nin huzur ve güvenliğini tesis etmek için terör ve organize suç örgütleriyle, zehir tacirleriyle ve tüm suç odaklarıyla büyük bir mücadele içinde olduklarını ancak en önemli sorumluluk alanlarının başında trafik güvenliğinin geldiğini belirtti.

Bir yaşam meselesi olan trafik konusunu, siyaset üstü bir kavram olarak gördüklerini ifade eden Yerlikaya, "Sadece geçen yıl kara yollarımızda meydana gelen kazalarda 6 bin 351 canımızı yitirdik. 385 binden fazla vatandaşımız yaralandı. Yani günde 17,4 insanımızı trafik kazalarında kaybettik. Bu, kasten öldürme suçundan 3 kat, uyuşturucuya bağlı ölümlerden 19 kat daha fazla can kaybı demek. Bu, kabul edilebilir bir sayı değil." dedi.

Yerlikaya, bu sayıların, sıradan bir istatistik olmadığına dikkati çekerek, bunun her birinin bir can, yuva, yarım kalan bir bayram olduğuna işaret ederek, şunları söyledi:

"2023'te günde 17,9 insanımızı yitirmiştik. Denetimlerimizi ilk etapta yüzde 50 artırdık. 83 milyondan 124 milyona çıkardık. İdari işlem sayımızı yüzde 44 artırdık. Bu yoğun denetimlere rağmen bir yıl içinde ölüm oranlarını sadece 0,5 azaltabildik. Bu, 197 can demek. Yani 197 daha az can kaybı yaşandı. Önemli mi? Elbette. Yeterli mi? Hayır."

Bakan Yerlikaya, 2030 yılına kadar trafik kazalarına bağlı ölümleri ve ciddi yaralanmaları yüzde 50 azaltma, 2050 yılına gelindiğinde ise trafikte sıfır can kaybına ulaşma hedefini anımsatarak, bu amaçla denetim sayılarını ve trafik ekip sayılarını artırmaya devam ettiklerini dile getirdi.

Bu yılın ilk 10 ayında denetim sayısının 138 milyonu aştığı bilgisini veren Yerlikaya, şöyle konuştu:

"Kabine dönemimizde ise emniyet trafik ekip sayımızı yüzde 18 artırarak 5 bin 128'den 6 bin 59'a, jandarma trafik ekip sayımızı ise yüzde 94 artırarak 1316'dan 2 bin 553'e çıkardık. Ancak bu yılın ilk 8 ayında maalesef 3 bin 964 vatandaşımızı yine trafik kazaları nedeniyle kaybettik. Denetimleri artırıyoruz, eğitimler veriyoruz, farkındalık kampanyaları düzenliyoruz ama yetmiyor çünkü bir eksik var. O da caydırıcılık. O eksik devam ettiği müddetçe maalesef bir bir eksilmeye devam ediyoruz."

Bakan Yerlikaya, geçen yıl ölümlü trafik kazalarında 7 bin 741 kural ihlalinin yaşandığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunların yüzde 84'ü 5 ihlalden kaynaklanıyordu. Bunlar, hız ihlali, şerit izleme ve değiştirme, geçiş önceliği ve dönüş kurallarına uymama, arkadan çarpma ve kırmızı ışık ihlali. Geçen yıl günde 10 vatandaşımızı aşırı hız nedeniyle toprağa verdik. Günde neredeyse 4 vatandaşımızı şerit izleme ve değiştirme ihlalinden dolayı kaybettik. 3 günde bir kırmızı ışık kuralına uyulmadığı için bir canımızı yitiriyoruz. Tablo bu kadar acı ve net."

Son 6 yılda "dur" ihtarına uyulmadığı için güvenlik güçlerinden 9 şehit verildiğini, 16 da gazi olduğunu bildiren Yerlikaya, bunun yanı sıra yine son 6 yılda, sadece "dur" ihtarına uyulmadığı için 20 vatandaşın hayatını kaybettiği bilgisini paylaştı. Yerlikaya, bunun sebebinin, bu kural ihlalinin 2 bin 167 lira cezası olması olduğunu söyledi.

AK Parti Grubu tarafından verilen trafik cezalarının artırılmasına yönelik düzenlemeleri de içeren Karayolları Trafik Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin yasalaştığı zaman 2026 yılında işlem sayılarının en az yüzde 75 azalacağını dile getiren Yerlikaya, kurtarılmış can sayısının da çok yukarıya gideceğini anlattı.

- Göç yönetimi

Bakan Yerlikaya, göçün bütün insanlığın ortak konusu olduğunu belirterek, Türkiye'nin göç yönetiminde tüm dünyaya örnek bir irade ve insanlık duruşu sergilediğini dile getirdi.

Kendileri için göçün sadece bir idari süreç değil, insan onurunu korumak, kamu düzenini tesis etmek ve medeniyet anlayışını yaşatmak olduğunun altını çizen Yerlikaya, şöyle devam etti:

"Göç politikamızı düzenli göç yönetimi, uluslararası koruma, geçici koruma, gönüllü geri dönüş, entegre sınır yönetimi, düzensiz göç ve göçmen kaçakçılığıyla mücadele, insan ticaretiyle mücadele, uyum ve iletişim dahil göç yönetimini ilgilendiren tüm alanları kapsayan bütüncül bir stratejiyle yürütüyoruz. Göç İdaresi Başkanlığımızın koordinasyonunda, tüm kurumlarımızın eşgüdüm içinde çalıştığı bir süreçte, hem insani hem de güvenlik boyutlarını dengeleyen bir model oluşturduk.

31 Ekim 2025 itibarıyla ülkemizde yasal kalış hakkı olan yabancıların sayısı 3 milyon 615 bin 491'dir. Bunların 2 milyon 381 bin 326'sı geçici koruma altındaki Suriyeliler, 1 milyon 85 bin 40'ı ikamet izni sahipleri ve 149 bin 125'i uluslararası koruma altındakilerdir. Düzensiz göçle mücadele kapsamında, göçmen kaçakçılığı organizatörlerine yönelik düzenlediğimiz operasyonlarda bu yılın ilk 10 ayında 3 bin 627 şahıs tutuklanmıştır."

Türkiye'nin göç yönetiminde aynı zamanda teknolojiyi sahaya taşıyan, yenilikçi çözümleriyle dünyaya örnek ülke olduğunu belirten Yerlikaya, 81 ilde 375 Mobil Göç Noktası aracının da aktif görev yaptığını aktardı.

Bakan Yerlikaya, 31 Ekim 2025 itibarıyla İçişleri Bakanlığı teşkilatında görev yapan toplam 688 bin 672 personel bulunduğu bilgisini vererek, şunları kaydetti:

"Bunların 352 bin 859'u Emniyet Teşkilatında, 216 bin 387'si Jandarma Genel Komutanlığında, 10 bin 28'i Sahil Güvenlik Komutanlığında, 48 bin 365'i güvenlik korucusu olarak, 61 bin 33'ü Bakanlık merkez ve taşra teşkilatlarında görev yapmaktadır. Bu büyük aile, Türkiye'nin her köşesinde 7 gün 24 saat görev başındadır. Her biri huzurun, güvenliğin ve kamu düzeninin teminatı olarak büyük bir adanmışlıkla çalışmaktadır."

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda milletvekilleri, İçişleri Bakanlığının 2026 yılı bütçesi üzerinde görüşlerini dile getirdi.

CHP İzmir Milletvekili Murat Bakan, küresel ölçekte, düzensiz göçün kamu güvenliğini en çok tehdit eden unsurlar arasında olduğunu söyledi.

Türkiye'nin düzensiz göçün en fazla olduğu ülkelerden biri olduğunu kaydeden Bakan, bu meselenin "ensar-muhacir" meselesine indirgenemeyeceğini anlattı. Bakan, "Bu, Türkiye'nin bekası ve ulusal güvenliği bakımından değerlendirilmelidir. Size bakarsanız durum güllük gülistanlık ama durum hiç böyle değil." dedi.

Türkiye'den ülkesine dönen Suriyeli sayısının dünya ortalamasının altında olduğunu söyleyen Bakan, "Bu, birkaç sene sonra Türkiye'deki geçici koruma altındaki Suriyelilerin büyük çoğunluğunun Türkiye'de kalacağını gösteriyor. Nüfus artış oranını da hesap ederseniz, neredeyse 3-5 sene sonra, bugün ne kadar Suriyeli varsa o kadar Suriyeli kalacak." değerlendirmesinde bulundu.

DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan ise Türkiye'de halen kadınların öldürüldüğünü, bu konuda yeterince önlem alınmadığını savundu.

Bakan Yerlikaya'nın sunumunda Türkiye'nin huzurundan bahsettiğini aktaran Ayan, "Türkiye'nin huzuru halkın iradesini gasp ederek, anayasal hakkını arayanlara karşı kolluğunuzu dizerek olmaz. Türkiye'nin huzuru 2911 sayılı yasayı ayaklar altına alarak olmaz." diye konuştu.

Ayan, Yerlikaya'ya, "Sizden beklentimiz, en önemli göreviniz olan Türkiye'nin iç huzuru ve toplumsal barışı sağlayacak, koruyacak hassasiyette davranmanızdır." dedi.

- "Polislerimizin bir meslek kanunu olmalı"

İYİ Parti Aydın Milletvekili Ömer Karakaş, Karayolları Trafik Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin Adalet Komisyonunda görüşülmesini eleştirdi.

Polislerin büyük sıkıntıları varken Bakanlığın bütçe teklifinde bununla alakalı hiçbir şey olmadığını savunan Karakaş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Artık polislerimizin bir meslek kanunu olmalı. Bunu el birliğiyle hazırlayalım. Artık polislerimiz zulüm görmesin. Kağıt üzerinde '12/36' çalışan polislerimiz fiilen '12/12' çalışarak insanlık dışı bir muameleyle karşı karşıya. Haftada 72 saatlik bir çalışma oranı var. Bu çalışma düzeni maalesef modern bir kölelik düzeni haline gelmiş Sayın Bakanım. O bakımdan polislerimizin mutlak surette haklarının hukuklarının korunması lazım."

Yeni Yol Partisi Ankara Milletvekili İdris Şahin, bütçelerin devletin vatandaşına nasıl baktığını, güvenlik anlayışını ve insan hayatına verdiği değeri yansıttığını söyledi.

Suçla mücadelede üzerine değerlendirmelerde bulunan Şahin, İçişleri Bakanlığının sosyal medya hesaplarından neredeyse her gün "Hollywood filmlerine taş çıkartan" görüntülerinin paylaşıldığını kaydetti.

Şahin, "Biz soruyoruz, bu kadar çok operasyon yapılıyorsa neden suç oranları düşünmüyor? Neden uyuşturucu kullanımı son 10 yılda bu kadar yaygınlaştı? Neden organize suç örgütleri, mafya yapılanmaları yeniden güç kazandı? Neden vatandaşımız kendini güvende hissetmiyor? " sorusunu yöneltti.

Bakan Yerlikaya'nın sunumunda uyuşturucuyla mücadelede "önleme eğitiminin" önemine dikkati çektiğini ve buna sonuna kadar katıldığını aktaran Şahin, "Ortaokullardan başlamak kaydıyla rehberlik derslerinde uyuşturucuyla mücadelede zorunlu bir eğitim olarak verilmeli. Milli Eğitim Bakanlığıyla, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığıyla, Gençlik ve Spor Bakanlığıyla entegre bir şekilde bu çalışma yürütülmeli ve bunun takibi de bizatihi sizin tarafınızdan, İçişleri Bakanlığı tarafından yapılmalı." dedi.

MHP Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, İçişleri Bakanlığının suçun önlenmesi, suç ve suçluyla mücadele konusunda çok önemli görevleri yerine getirdiği söyledi.

Erbaş, "Terörsüz Türkiye" çalışmalarının "lider Türkiye"nin inşası için önemli olduğunu belirtti.

Hedeflerinin terörsüz, huzurlu, güvenli bir Türkiye olduğunu ifade eden Erbaş, "Bizim anlayışımız, 'önce ülkem ve ay yıldızı bayrağım' diyerek her şartta milli duruşumuzdan asla taviz vermemektir. Bizim varlık sebebimiz, onurla dalgalandırdığımız bayrağımız, ezanımız, hür milletimiz, hür, bağımsız Türkiye'dir. Amaç, net ve bellidir, bu ülkenin tek evladı bile terörün şiddetinin ve suçun hedefi olmayacaktır. Hiçbir güç milletimizin huzurunu bozmayacak, hiçbir tehdit milletimizin iradesini sınamayacaktır." diye konuştu.

Erbaş, Türkiye'nin şehitlerine, gazilerine ve şehit yakınlarına her zaman sahip çıktığını, sahip çıkmaya da devam ettiğini vurguladı.

Bu topraklarda özgürce yaşanabilmesini ve bayrağın dalgalanmasını şehitlere ve gazilere borçlu olunduğunu vurgulayan Erbaş, "Bu anlayışla şehit çocuklarımızın tamamına istihdam hakkı verilmesi, gazilerimize ilave istihdam sağlanması, ayrıca terörle mücadelede yaralandığı halde gazi sayılamayanların da gazi hakkının mutlaka verilmesini talep etmekteyiz." sözlerini sarf etti.

Erbaş, emniyet, jandarma ve sahil güvenlik personeli arasında ciddi maaş farkı olduğunu dile getirerek, bu farkın ortadan kaldırılmasının önemli bir motivasyon desteği sağlayacağını söyledi.

- "Türkiye, vatandaşının canını koruyacak kadar güçlü bir devlettir"

AK Parti Elazığ Milletvekili Ejder Açıkkapı, Türkiye'nin artık terörle anılan bir ülke değil, terörsüz bir geleceği inşa eden, güçlü bir devlet olduğunu vurguladı.

Terörle mücadelede son yıllardaki gelişmelere değinen Açıkkapı, Türkiye'nin bugün sadece terörü değil, terörün beslendiği iklimi de yok ettiğini belirtti.

Açıkkapı, toplantıda muhalefetin eleştirilerine de değinerek, "Denildi ki 'Türkiye bir güvenlik devletine döndü'. Hayır, Türkiye bir hukuk devletidir ama Türkiye aynı zamanda vatandaşının canını koruyacak kadar güçlü bir devlettir." diye konuştu.

Açıkkapı, şunları kaydetti:

"Bugün terör örgütlerinin beli kırıldıysa, organizen suç örgütleri yok olduysa, uyuşturucu baronları yakalanıyorsa, Türkiye'nin dijital vatanı korunuyorsa, göç yönetiminde model ülke olunmuşsa bu başarı sadece bir siyasi aklın değil bir devlet iradesinin, bir millet kararının eseridir. Buradan samimiyetle ifade etmek istiyorum, bu bütçe tabii ki sadece rakamlardan, istatistiklerden ibaret değildir. Bu bütçe, aynı zamanda Türkiye'nin huzur bütçesidir. Bu bütçe, evladını güvenle okula gönderen annenin bütçesidir. Bu bütçe, gece yarısı devriye gezen polisimizin bütçesidir. Bu bütçe, dağda nöbet tutan jandarmamızın bütçesidir. Bu bütçe, sınırda vatan nöbeti tutan Mehmetçiğin bütçesidir ve en önemlisi bu bütçe 86 milyonun geleceğe yansımış bütçesidir."

CHP Karabük Milletvekili Cevdet Akay, trafik cezalarının artırılmasına yönelik düzenlemeleri de içeren Karayolları Trafik Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'ne ilişkin görüşlerini dile getirerek, özellikle trafik cezalarına ilişkin 14. maddeyle ilgili itirazlarını daha önce de ifade ettiklerini anlattı.

Teklifin düzenlenmesine yönelik ikazlarını daha önce de yaptıklarını kaydeden Akay, "Trafik cezası olarak da kesilen bir ceza var, ciddi tahsilat var ama tahakkuk tahsilat oranı da gün geçtikçe düşüyor. Yüzde 60,9'larda olan tahakkuk tahsilat oranı, nisan sonunda en son yüzde 39'a düşmüştü yani bu, şunu düşündürüyor bize, cezalar kesiliyor fakat insanların ödeme kabiliyeti, gücü zayıfladığı için kesilen bu cezalar yeterince ödenemiyor." diye konuştu.

Akay, vatandaşların bu cezaları ödeme gücünün olmadığını söyledi.

DEM Parti Antalya Milletvekili Hakkı Saruhan Oluç, Türkiye'de bir arada yaşayabilmenin bütün farklı kimliklerin ve kültürlerin en büyük özlemlerinden biri olduğunu belirtti.

"Kardeşlik" vurgusunu hem Türkiye hem de Orta Doğu için söylediğini dile getiren Oluç, "Orta Doğu coğrafyasına da baktığımızda, bu kardeşlik hedefi önemli. Konjonktürel olarak da tarihsel olarak da baktığımızda Türk-Kürt kardeşliğinin yeniden güçlendirilmesi, tesis edilmesi büyük önem taşıyor ve bunun için de hep birlikte bir çaba sarf ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Oluç, "normalleşme diline" herkesin ihtiyacı olduğunu kaydederek, bunun 1-2 günde olamayacağını ancak süreç içinde bunu geliştirmenin önem taşıdığını anlattı.

Yeni Yol Partisi Adana Milletvekili Sadullah Kısacık, AFAD'ın görevinin sadece afetlerden sonra yaraları sarmak olmadığını, aynı zamanda afetleri önlemek ve riskleri azaltmak gibi görevlerinin de bulunduğunu kaydetti.

Kısacık, AFAD'ın hazırladığı İl Afet Risk Planı'na (İRAP) değinerek, planın içeriğini "yetersiz" bulduğu gerekçesiyle eleştirilerde bulundu.

Depremin ardından devletin birçok şehre geç girdiğini savunan Kısacık, "Şunu söyleyeyim, 2023 depreminde hiçbir teşkilatı olmayan, elinde kamu gücü olmayan Haluk Levent, AFAD'ın da Kızılay'ın önüne geçti." ifadesini kullandı.

- "Doğurganlık hızı ülke genelinde azalıyor"

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Samsun Milletvekili Erhan Usta, Türkiye'nin, geniş anlamda, bir nüfus politikasının olup olmadığını sordu.

Türkiye'nin gelecek yıllarda nüfus problemiyle karşılaşacağını anlatan Usta, bunun üzerinde durulması gereken bir konu olduğunu dile getirdi.

Usta, doğurganlık hızının ülke genelinde azaldığını, bölgesel dağılımda da ciddi bir dengesizlik olduğunu aktararak, "Bazı bölgeler olağanüstü düşük bir şekilde devam ediyor. Bunlar bence hassas konulardır. Bunlara bakılması lazım." diye konuştu.

Türkiye'de Suriyelilerin doğurganlık hızının yüksek olduğunu ifade eden Usta, "Önümüzdeki dönem için özellikle Anadolu coğrafyasının Türksüzleştirilmesi açısından ve o riskle karşı karşıya olmasından bu işin son derece önemli bir konu olduğunu düşünüyorum. Fakat biz hükümetin buna ilişkin doğru düzgün, kapsamlı bir politikasının olduğuna bugüne kadar şahit olmadık. Eğer böyle bir politikanız varsa, bu konuda bizi bilgilendirirseniz sevinirim." değerlendirmesinde bulundu.

- "Bu başarının arkasında kahraman teşkilat mensuplarının kahramanlığı vardır"

TBMM Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu Başkanı ve AK Parti Kocaeli Milletvekili Veysal Tipioğlu, AK Parti iktidarları döneminde, 23 yıldır devletin güvenlik kapasitesini güçlendirdiklerini, terörle mücadelede destan yazıp şehirleri huzurun merkezi haline getirdiklerini dile getirdi.

Yapılanları yeterli görüp rehavete kapılmadıklarına dikkati çeken Tipioğlu, görüşülen bütçe teklifinin 86 milyonun huzurunun, güvenliğinin, toplumsal düzeninin bütçesi olduğunu anlattı.

Tipioğlu, Türkiye'nin son yıllarda terörle mücadeleden organize suçla mücadeleye, uyuşturucu operasyonlarından sınır güvenliğine kadar elde edilen güçlü kazanımların arkasında istikrarlı, kararlı, uzun vadeli bir devlet politikası olduğunu belirtti.

"Terörle mücadelede ulaşılan başarılar hepimizin gurur kaynağıdır." ifadesini kullanan Tipioğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Bütün terör örgütlerinin hareket alanı daraltılmıştır. Bu başarının arkasında aylarca ailesini görmeden görev yapan, en zor şartlarda operasyon yürüten, başkalarının anne babaları ölmesin diye kendi evlatlarını yetim bırakan güvenlik kuvvetlerimizin, kahraman teşkilat mensuplarının cesareti, kahramanlığı vardır. Bu gerçek bize şunu söylüyor, personelin refahına yapılacak her iyileştirme, güvenlik kapasitesinin güçlenmesine doğrudan katkı yapar. Bugün bütün örgütlere katılım yok seviyesine inmişse, şehirlerimiz, kasabalarımız, köylerimiz huzur bulmuşsa bunlarda bu insanların emeği büyüktür."

- "Polis intiharlarında maalesef artış gözlemlenmekte"

MHP Kahramanmaraş Milletvekili Zuhal Karakoç, milletin huzuru, devletin bekası ve kamu güvenliğinin teminatı olan İçişleri Bakanlığının, nüfustan göçe, güvenlikten afet yönetimine kadar geniş bir yelpazede millete gece gündüz hizmet ettiğini ifade etti.

Bu büyük yükün altındaki personelin ve emekçilerin sesi olmanın milli vazifeleri olduğunu belirten Karakoç, polislerin bayramlarda, seçimlerde ve gece vardiyalarında karşılıksız çalışmalarının doğurduğu yıpranmanın, Teşkilatın üzerinde ağır bir gölge gibi durduğunu vurguladı.

Zuhal Karakoç, şu ifadeleri kullandı:

"Bunun doğal sonucu olarak polis intiharlarında maalesef artış gözlemlenmekte, uzun mesai, mobbing, psikolojik baskılar ve sosyal hayatla bağın kopması personeli derinden yaralamaktadır. Bu tablo yalnızca bir mesleki sorun değil, toplumsal güveni ilgilendiren milli bir sorundur. Polislerimizin maruz kaldığı mevzuat dağınıklığı, yetki sınırlarının belirsizliği, eski ve güncelliğini yitirmiş düzenlemeler, farklı şehirlerde farklı uygulamalar doğurarak hem kamu güvenliğini hem personelimizin psikolojisini olumsuz etkilemektedir. Bu sebeple günümüz şartlarına uygun yeni bir polis meslek kanunu artık kaçınılmazdır. Bu kanun çalışma saatlerini, sosyal hakları, mesai düzenini, psikolojik destek mekanizmalarını ve sendikal hakları kapsamalıdır."

Köy Korucuları Yönetmeliğinin iyileştirilmesi, emekliliği gelen koruculara kıdem tazminatı verilmesi ve diğer kamu personeline uygulanan seyyanen zammın koruculara da yansıtılması gerektiğini söyleyen Karakoç, bunun, koruyucuların alın terini teslim edeceğini ve kırsaldaki güvenlik yapısını daha güçlü ve sürdürülebilir hale getireceğini belirtti.