2005-10-13 - 12:20
TBMM Başkanı Bülent Arınç, hesap veren Meclis Başkanı olmak istediğini söyledi. 32 yıldır yürürlükte bulunan İç Tüzük'te değişiklik yaparak TBMM Başkanlığı'nı denetime açmak istediğini, dokunulmazlıkların sadece siyasileri ilgilendiren bir konu olmadığını belirten Başkan Arınç, "Şimdi ben kendi payıma düşeni yerine getirip, başkanlığımı denetime açıyorum ve hem de görevden alınmamı sağlayacak bir düzenleme getiriyorum" dedi.
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Bülent Arınç, 4. Yasama Yılı'na girilmesi nedeniyle basını ve kamuoyunu bilgilendirme toplantısı düzenledi. TBMM Tören Salonunda saat 12.00'de yaptığı toplantıda 2006 yılında altına imza atılacak sosyal projeler, Meclis içindeki teknik çalışmalar, 32 yıldır yürürlükte bulunan İç Tüzük değişikliği çalışmaları ve başkanlık makamını denetime açma girişimlerine ilişkin görüş ve düşüncelerini açıkladı.
Kalabalık bir basın grubunun katıldığı toplantıda gündemin en sıcak konusu olan AB ile tam üyelik müzakerelerine başlanması konusunu öncelikli olarak değerlendiren Başkan Bülent Arınç, "Avrupa aldığı kararla sadece birliğin değil, tüm Ortadoğu ve Avrasya'nın kaderini etkileyecek yeni bir rota çizmiş oldu. Son derece isabetli, geleceği gören ve birliğin gücünü artıracak bu karardan dolayı, Avrupalı meslektaşlarımı kutlarım" dedi.
Müzakere sürecinin "düz ve engelsiz bir asfalt yol olmadığını" belirten Başkan Arınç, şunları söyledi:
"Biz bugüne kadar yaptığımız tüm reformları ve yenilikleri kendimiz için yaptık. Bu değişimden kendimiz kazançlı çıktı, halkımız mutlu oldu. Bundan sonra da aynı şekilde ne yapacaksak ülkemiz için yapacağız, halkımız için yapacağız. Bu çalışmalar zorla birilerinin dikte ettirdiği reformlar değildir. Bunlar ülkemizin gelişmesi, büyümesi için zaten çok önceden yapmamız gereken reformlardı. Şimdi AB üyeliği çerçevesinde bunu yapıyor olmamız bir baskıyı değil, gönüllü bir isteği gösterir."
Türkiye'nin dünyada Çin ile birlikte büyüme rekorları kıran tek ülke olduğunun altını çizen Başkan Arınç, "Türkiye, genç nüfusu, değişim isteği, dinamik kurumları ve hırslı yapısıyla dünyanın çekim merkezi olmak üzeredir" dedi.
ÖĞRENCİLERİ ZARARLI ALIŞKANLIKTAN KORUMA PROJESİ
Tam üyeliğe giden yolda yürütülecek olan müzakere sürecinin toplumsal değişimi de birlikte getireceğine vurgu yapan Başkan Arınç, Türk toplumunun aile yapısının, dayanışma duygusunun, yardımlaşma ruhunun, milli şuur ve kültürünün değişim sürecinden zarar görmemesi gerektiğine dikkat çekti.
Sosyal dokunun tahrip olmaması için yeni dönemde TBMM'nin daha aktif misyon üstleneceğini ifade eden Başkan Arınç, yürütülecek sosyal projeleri şu şekilde açıkladı:
"Meclisimiz 4 bakanlıkla birlikte, okullardaki zararlı madde kullanımına son vermek ve çocuklarımızı bu büyük beladan kurtarmak için bir kampanya başlatacaktır. Bu kampanyamız Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığımızla ortaklaşa yapılacaktır. Yaz döneminde başkanlığımız ve bakanlıklardaki uzmanlardan oluşan bir ekip, taslak bir proje hazırladı. Taslağa son halini Sayın Bakanlarla yapacağımız bir toplantıda vereceğiz. Amacımız okullardaki tehlikeli boyutlara ulaşan zararlı madde kullanımını engellemek, bağımlı çocuklarımızı bu beladan kurtarmak ve okullarımızı tamamen bu sorundan izole etmektir."
ANNE VE BEBEK ÖLÜMLERİNİ ÖNLEME PROJESİ
Anne ve bebek ölümlerini azaltmayı amaçlayan ikinci bir projeye de TBMM olarak öncülük edeceklerini belirten Başkan Arınç, "Milletvekillerimizden oluşan Nüfus Kalkınma Grubu tarafından geliştirilen bu proje, AB tarafından da desteklenmektedir. Projeyle birlikte en çok anne ve bebek ölümlerinin yaşandığı illerimizde büyük bir seferberlik başlatarak, dünyanın en çok anne ve bebek ölen ülkelerinden biri olmaktan kurtulacağımızı umuyorum" dedi.
BM'de yapılan Parlamento Başkanları Toplantısı'nda TBMM'nin Okul Meclisleri Projesi ile dünyaya örnek gösterildiğini hatırlatan Başkan Arınç, anne ve bebek ölümlerinin azaltılmasına ilişkin projenin de uluslar arası yankı bulacağını düşündüğünü kaydetti.
TBMM'de yürütülen teknik projelere ilişkin bilgiler de veren Başkan Bülent Arınç, yangın ve içme suyu hattı yapımı, milletvekili ofislerinin parke ile kaplanması ve hijyenik yer döşemesi, park bahçelerin otomatik olarak sulanması ile aydınlatma sisteminin yeniletilmesi çalışmalarının devam ettiğini söyledi.
İKİ YENİ BİNA YAPILACAK
500 dönümlük TBMM yerleşkesine iki yeni bina yaparak milletvekillerinin ve çalışanların yerleşim sorununu çözmeyi amaçladıklarını kaydeden Başkan Arınç, "Biri, dağınık haldeki tüm çalışanlarımızı bir araya getirecek yeni personel binasıdır. Bu bina aynı zamanda TBMM yasama arşivi, sağlık ünitesi, sağlıklı yaşam merkezi, matbaa ve otopark gibi birimleri de içerecek. Yeni bina sayesinde, dağınık haldeki ve artık tamamen ekonomik ömrünü tamamlamış binalar yıkılacak" dedi.
Yapılacak ikinci binanın kütüphane binası olacağını açıklayan Başkan Arınç, "Bu bina, Türkiye'nin en önemli kitap koleksiyonuna ve tarihi arşivine sahip Meclisimize yakışır özellikte olacaktır. Oyrıca binada yeni kurduğumuz Araştırma Merkezi de yer alacak" dedi. Personel binasını 2006'da, Kütüphane binasını da 2007'de tamamlamayı amaçladıklarını anlatan Başkan Arınç, her iki binanın inşaası kararını Başkanlık Divanının oy birliği ile aldıklarını açıkladı.
DOLMABAHÇE SARAYI'NIN 150. YILI
TBMM'nin kuruluşunun 85. yılı nedeniyle düzenlenen Milli Egemenlik Yılı etkinlikleri kapsamında 2005 yılı boyunca yoğun bir faaliyet yürüttüklerine dikkat çeken Meclis Başkanı Bülent Arınç, 2006 yılının da Dolmabahçe Sarayı'nın açılışının 150. yılı olduğunu söyledi. Dolmabahçe Sarayı'nın 150. yılı sebebiyle geniş bir uluslar arası tanıtım kampanyası yürütüleceğini belirten Başkan Arınç, Aralık ayında da TBMM'nin Üstün Hizmet Madalyası vereceği kişilerin açıklanacağını söyledi.
İÇ TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ
TBMM'de yürütülecek sosyal projelere ve teknik çalışmaların arkasından siyasi çalışmalara da değinen Başkan Bülent Arınç, yapmak istediği ilk işin iç tüzük değişikliğini gerçekleştirmek olduğunu söyledi. Meclisin çalışma şeklini belirleyen TBMM İç Tüzüğü'nün 1973'te hazırlandığını ve günümüze kadar çeşitli değişikliklere uğradığını belirten Başkan Arınç, "Değişen Türkiye'nin hızına ayak uyduracak bir Meclis İç Tüzüğü, katılımcı, verimli ve hızlı çalışma açısından ideal düzeyde olmalıdır diye düşündük" diye konuştu.
Meclis İç Tüzüğü hazırlanırken, değişik ülke parlamentolarının iç tüzüklerinin tarandığını, yasama faaliyetlerinin incelendiğini, iç tüzük değişikliğine ilişkin bugüne kadar gelen değişiklik tekliflerinin gözden geçirildiğini belirten Başkan Arınç, hazırlattığı taslağa ilişkin şu bilgileri verdi:
"Bu taslağa göre, iç tüzüğün 93 maddesinin değiştirilmesi, artık fonksiyonu olmayan 20 maddenin yürürlükten kaldırılması ve 5 yeni madde eklenmesi öngörülüyor. 186 maddelik İç Tüzüğü 171 maddeye indirecek bu teklifimizi Meclis'te temsil edilen tüm partilerin yetkili organlarına ve komisyon başkanlarına göndereceğiz."
MECLİS BAŞKANLIĞINA DENETİM
TBMM Başkanı Bülent Arınç, çok sayıda basın mensubunun katıldığı basın toplantısının son bölümünde demokratik kuralların yerleşmesi ve demokratik kurumların kökleşmesini geliştirecek bir adıma da öncülük edeceğini bildirdi. Cumhurbaşkanlığı makamından sonra TBMM Başkanlığı'nın da denetime tabi olmayan bir makam olduğunu belirten Başkan Arınç, Meclis Başkanlığı'nın çalışmalarını denetime açmak istediğini açıkladı. Başkan Arınç şunları söyledi:
"Meclis Başkanı bir suç işlese, makamını kötüye kullansa, ülkesini, Meclisi'ni temsil ederken büyük hatalar yapsa, Meclisi yönetirken tarafsızlığını kaybetse, İç Tüzüğü çiğnese, böyle bir Meclis Başkanı'ndan hesap soracak bir mekanizma şu anda bulunmuyor. Ne Anayasa'da ne de İç Tüzük'te bu saydığım durumlar vuku bulduğunda ne yapılması gerektiğini anlatan bir hüküm yer almıyor. Yani hem Anayasa'da hem de İç Tüzüğümüzde bir boşluk var. Biz de bu boşluğu doldurmak için İç Tüzük'te bir değişiklik yapmak istedik."
Başkan Arınç, İç Tüzüğe eklenecek maddelerin neler olacağını da şu şekilde açıkladı.
"Beşte bir milletvekilinin teklifiyle adına 'Güvensizlik Önergesi' dediğimiz bir önerge ile Meclis Başkanlığı'nın görevinden düşürülmesi Genel Kurul gündemine taşınabilecek. Başkanın görevden düşürülmesi, güvensizlik önergesinin, üye tam sayısının salt çoğunluğunun gizli oyunun kabulüyle mümkün olacaktır."
Meclis Başkanı'nın cezai müeyyide gerektiren davranışlarına ilişkin düzenleme yapmak için Anayasa'da değişiklik yapmak gerektiğinin hatırlatan Başkan Bülent Arınç, "Ama İç Tüzük'te yapılacak bu değişiklikle, bugüne kadar hiç olmamış bir uygulamayı başlatarak, siyasi sorumluluğumu üstlenip, Başkanlığımı Yüce Meclis'in denetimine açmak istiyorum. Bu konudaki teklifi de aynı şekilde Meclis'te bulunan siyasi parti temsilcilerine ileteceğim" dedi.
SİYASİ SORUMLULUK BİLİNCİ ÖNEMLİ
Halka hesap verme sorumluluğunda bulunmayan kurumlar, makamlar ve bürokratik mekanizmalar bulunduğunun altını çizen ve "Bu adil bir sistem değildir" diyen Başkan Arınç, bu durumun tartışılması gerektiğini söyledi.
Dokunulmazlık konusunun sadece siyasileri ilgilendiren bir konu olmadığına dikkat çeken Başkan Arınç, "Bu sistemin adil olmadığını düşünüyorum ama yapabileceğim tek şey kendi başkanlığımla ilgili bir düzenlemedir. Şimdi ben kendi payıma düşeni yerine getirip, başkanlığımı denetime açıyorum ve hem de görevden alınmamı sağlayacak bir düzenleme getiriyorum" açıklamasını yaptı.
TARİHİ BİR RÜZGAR YAKALADIK
AB ile tam üyelik müzakerelerine başlanmasının Türkiye'de güçlü bir sinerji yarattığını kaydeden Başkan Arınç, gelecek nesillerinin bugünü iyilikle anmaları için herkese önemli görevler düştüğünü ifade etti. Başkan Arınç, "Ülkelerin tarihlerinde bu denli güçlü rüzgarlar çok az çıkar. Bu fırsatı kaçırmamalıyız. Yelkenlerimizi rüzgarla doldurup hızla gemimizi hedefimize doğru yönlendirmeliyiz. Bu yüzden hepimizin üzerinde bulunduğumuz gemiyi yüzdürerek daha hızlı bir şekilde hedefe ulaştırma görevi bulunuyor" diye konuştu.
Kalabalık bir basın grubunun katıldığı toplantıda gündemin en sıcak konusu olan AB ile tam üyelik müzakerelerine başlanması konusunu öncelikli olarak değerlendiren Başkan Bülent Arınç, "Avrupa aldığı kararla sadece birliğin değil, tüm Ortadoğu ve Avrasya'nın kaderini etkileyecek yeni bir rota çizmiş oldu. Son derece isabetli, geleceği gören ve birliğin gücünü artıracak bu karardan dolayı, Avrupalı meslektaşlarımı kutlarım" dedi.
Müzakere sürecinin "düz ve engelsiz bir asfalt yol olmadığını" belirten Başkan Arınç, şunları söyledi:
"Biz bugüne kadar yaptığımız tüm reformları ve yenilikleri kendimiz için yaptık. Bu değişimden kendimiz kazançlı çıktı, halkımız mutlu oldu. Bundan sonra da aynı şekilde ne yapacaksak ülkemiz için yapacağız, halkımız için yapacağız. Bu çalışmalar zorla birilerinin dikte ettirdiği reformlar değildir. Bunlar ülkemizin gelişmesi, büyümesi için zaten çok önceden yapmamız gereken reformlardı. Şimdi AB üyeliği çerçevesinde bunu yapıyor olmamız bir baskıyı değil, gönüllü bir isteği gösterir."
Türkiye'nin dünyada Çin ile birlikte büyüme rekorları kıran tek ülke olduğunun altını çizen Başkan Arınç, "Türkiye, genç nüfusu, değişim isteği, dinamik kurumları ve hırslı yapısıyla dünyanın çekim merkezi olmak üzeredir" dedi.
ÖĞRENCİLERİ ZARARLI ALIŞKANLIKTAN KORUMA PROJESİ
Tam üyeliğe giden yolda yürütülecek olan müzakere sürecinin toplumsal değişimi de birlikte getireceğine vurgu yapan Başkan Arınç, Türk toplumunun aile yapısının, dayanışma duygusunun, yardımlaşma ruhunun, milli şuur ve kültürünün değişim sürecinden zarar görmemesi gerektiğine dikkat çekti.
Sosyal dokunun tahrip olmaması için yeni dönemde TBMM'nin daha aktif misyon üstleneceğini ifade eden Başkan Arınç, yürütülecek sosyal projeleri şu şekilde açıkladı:
"Meclisimiz 4 bakanlıkla birlikte, okullardaki zararlı madde kullanımına son vermek ve çocuklarımızı bu büyük beladan kurtarmak için bir kampanya başlatacaktır. Bu kampanyamız Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Aileden Sorumlu Devlet Bakanlığımızla ortaklaşa yapılacaktır. Yaz döneminde başkanlığımız ve bakanlıklardaki uzmanlardan oluşan bir ekip, taslak bir proje hazırladı. Taslağa son halini Sayın Bakanlarla yapacağımız bir toplantıda vereceğiz. Amacımız okullardaki tehlikeli boyutlara ulaşan zararlı madde kullanımını engellemek, bağımlı çocuklarımızı bu beladan kurtarmak ve okullarımızı tamamen bu sorundan izole etmektir."
ANNE VE BEBEK ÖLÜMLERİNİ ÖNLEME PROJESİ
Anne ve bebek ölümlerini azaltmayı amaçlayan ikinci bir projeye de TBMM olarak öncülük edeceklerini belirten Başkan Arınç, "Milletvekillerimizden oluşan Nüfus Kalkınma Grubu tarafından geliştirilen bu proje, AB tarafından da desteklenmektedir. Projeyle birlikte en çok anne ve bebek ölümlerinin yaşandığı illerimizde büyük bir seferberlik başlatarak, dünyanın en çok anne ve bebek ölen ülkelerinden biri olmaktan kurtulacağımızı umuyorum" dedi.
BM'de yapılan Parlamento Başkanları Toplantısı'nda TBMM'nin Okul Meclisleri Projesi ile dünyaya örnek gösterildiğini hatırlatan Başkan Arınç, anne ve bebek ölümlerinin azaltılmasına ilişkin projenin de uluslar arası yankı bulacağını düşündüğünü kaydetti.
TBMM'de yürütülen teknik projelere ilişkin bilgiler de veren Başkan Bülent Arınç, yangın ve içme suyu hattı yapımı, milletvekili ofislerinin parke ile kaplanması ve hijyenik yer döşemesi, park bahçelerin otomatik olarak sulanması ile aydınlatma sisteminin yeniletilmesi çalışmalarının devam ettiğini söyledi.
İKİ YENİ BİNA YAPILACAK
500 dönümlük TBMM yerleşkesine iki yeni bina yaparak milletvekillerinin ve çalışanların yerleşim sorununu çözmeyi amaçladıklarını kaydeden Başkan Arınç, "Biri, dağınık haldeki tüm çalışanlarımızı bir araya getirecek yeni personel binasıdır. Bu bina aynı zamanda TBMM yasama arşivi, sağlık ünitesi, sağlıklı yaşam merkezi, matbaa ve otopark gibi birimleri de içerecek. Yeni bina sayesinde, dağınık haldeki ve artık tamamen ekonomik ömrünü tamamlamış binalar yıkılacak" dedi.
Yapılacak ikinci binanın kütüphane binası olacağını açıklayan Başkan Arınç, "Bu bina, Türkiye'nin en önemli kitap koleksiyonuna ve tarihi arşivine sahip Meclisimize yakışır özellikte olacaktır. Oyrıca binada yeni kurduğumuz Araştırma Merkezi de yer alacak" dedi. Personel binasını 2006'da, Kütüphane binasını da 2007'de tamamlamayı amaçladıklarını anlatan Başkan Arınç, her iki binanın inşaası kararını Başkanlık Divanının oy birliği ile aldıklarını açıkladı.
DOLMABAHÇE SARAYI'NIN 150. YILI
TBMM'nin kuruluşunun 85. yılı nedeniyle düzenlenen Milli Egemenlik Yılı etkinlikleri kapsamında 2005 yılı boyunca yoğun bir faaliyet yürüttüklerine dikkat çeken Meclis Başkanı Bülent Arınç, 2006 yılının da Dolmabahçe Sarayı'nın açılışının 150. yılı olduğunu söyledi. Dolmabahçe Sarayı'nın 150. yılı sebebiyle geniş bir uluslar arası tanıtım kampanyası yürütüleceğini belirten Başkan Arınç, Aralık ayında da TBMM'nin Üstün Hizmet Madalyası vereceği kişilerin açıklanacağını söyledi.
İÇ TÜZÜK DEĞİŞİKLİĞİ
TBMM'de yürütülecek sosyal projelere ve teknik çalışmaların arkasından siyasi çalışmalara da değinen Başkan Bülent Arınç, yapmak istediği ilk işin iç tüzük değişikliğini gerçekleştirmek olduğunu söyledi. Meclisin çalışma şeklini belirleyen TBMM İç Tüzüğü'nün 1973'te hazırlandığını ve günümüze kadar çeşitli değişikliklere uğradığını belirten Başkan Arınç, "Değişen Türkiye'nin hızına ayak uyduracak bir Meclis İç Tüzüğü, katılımcı, verimli ve hızlı çalışma açısından ideal düzeyde olmalıdır diye düşündük" diye konuştu.
Meclis İç Tüzüğü hazırlanırken, değişik ülke parlamentolarının iç tüzüklerinin tarandığını, yasama faaliyetlerinin incelendiğini, iç tüzük değişikliğine ilişkin bugüne kadar gelen değişiklik tekliflerinin gözden geçirildiğini belirten Başkan Arınç, hazırlattığı taslağa ilişkin şu bilgileri verdi:
"Bu taslağa göre, iç tüzüğün 93 maddesinin değiştirilmesi, artık fonksiyonu olmayan 20 maddenin yürürlükten kaldırılması ve 5 yeni madde eklenmesi öngörülüyor. 186 maddelik İç Tüzüğü 171 maddeye indirecek bu teklifimizi Meclis'te temsil edilen tüm partilerin yetkili organlarına ve komisyon başkanlarına göndereceğiz."
MECLİS BAŞKANLIĞINA DENETİM
TBMM Başkanı Bülent Arınç, çok sayıda basın mensubunun katıldığı basın toplantısının son bölümünde demokratik kuralların yerleşmesi ve demokratik kurumların kökleşmesini geliştirecek bir adıma da öncülük edeceğini bildirdi. Cumhurbaşkanlığı makamından sonra TBMM Başkanlığı'nın da denetime tabi olmayan bir makam olduğunu belirten Başkan Arınç, Meclis Başkanlığı'nın çalışmalarını denetime açmak istediğini açıkladı. Başkan Arınç şunları söyledi:
"Meclis Başkanı bir suç işlese, makamını kötüye kullansa, ülkesini, Meclisi'ni temsil ederken büyük hatalar yapsa, Meclisi yönetirken tarafsızlığını kaybetse, İç Tüzüğü çiğnese, böyle bir Meclis Başkanı'ndan hesap soracak bir mekanizma şu anda bulunmuyor. Ne Anayasa'da ne de İç Tüzük'te bu saydığım durumlar vuku bulduğunda ne yapılması gerektiğini anlatan bir hüküm yer almıyor. Yani hem Anayasa'da hem de İç Tüzüğümüzde bir boşluk var. Biz de bu boşluğu doldurmak için İç Tüzük'te bir değişiklik yapmak istedik."
Başkan Arınç, İç Tüzüğe eklenecek maddelerin neler olacağını da şu şekilde açıkladı.
"Beşte bir milletvekilinin teklifiyle adına 'Güvensizlik Önergesi' dediğimiz bir önerge ile Meclis Başkanlığı'nın görevinden düşürülmesi Genel Kurul gündemine taşınabilecek. Başkanın görevden düşürülmesi, güvensizlik önergesinin, üye tam sayısının salt çoğunluğunun gizli oyunun kabulüyle mümkün olacaktır."
Meclis Başkanı'nın cezai müeyyide gerektiren davranışlarına ilişkin düzenleme yapmak için Anayasa'da değişiklik yapmak gerektiğinin hatırlatan Başkan Bülent Arınç, "Ama İç Tüzük'te yapılacak bu değişiklikle, bugüne kadar hiç olmamış bir uygulamayı başlatarak, siyasi sorumluluğumu üstlenip, Başkanlığımı Yüce Meclis'in denetimine açmak istiyorum. Bu konudaki teklifi de aynı şekilde Meclis'te bulunan siyasi parti temsilcilerine ileteceğim" dedi.
SİYASİ SORUMLULUK BİLİNCİ ÖNEMLİ
Halka hesap verme sorumluluğunda bulunmayan kurumlar, makamlar ve bürokratik mekanizmalar bulunduğunun altını çizen ve "Bu adil bir sistem değildir" diyen Başkan Arınç, bu durumun tartışılması gerektiğini söyledi.
Dokunulmazlık konusunun sadece siyasileri ilgilendiren bir konu olmadığına dikkat çeken Başkan Arınç, "Bu sistemin adil olmadığını düşünüyorum ama yapabileceğim tek şey kendi başkanlığımla ilgili bir düzenlemedir. Şimdi ben kendi payıma düşeni yerine getirip, başkanlığımı denetime açıyorum ve hem de görevden alınmamı sağlayacak bir düzenleme getiriyorum" açıklamasını yaptı.
TARİHİ BİR RÜZGAR YAKALADIK
AB ile tam üyelik müzakerelerine başlanmasının Türkiye'de güçlü bir sinerji yarattığını kaydeden Başkan Arınç, gelecek nesillerinin bugünü iyilikle anmaları için herkese önemli görevler düştüğünü ifade etti. Başkan Arınç, "Ülkelerin tarihlerinde bu denli güçlü rüzgarlar çok az çıkar. Bu fırsatı kaçırmamalıyız. Yelkenlerimizi rüzgarla doldurup hızla gemimizi hedefimize doğru yönlendirmeliyiz. Bu yüzden hepimizin üzerinde bulunduğumuz gemiyi yüzdürerek daha hızlı bir şekilde hedefe ulaştırma görevi bulunuyor" diye konuştu.
