Dönem : 22 Yasama Yılı : 2
T.B.M.M. (S. Sayısı : 372)
İcra ve İflâs Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair
Kanun Tasarısı ve Adalet Komisyonu Raporu (1/718)
|
T.C. |
|
|
Başbakanlık |
12.12.2003 |
|
Kanunlar ve Kararlar |
|
|
Genel Müdürlüğü |
|
|
Sayı :
B.02.0.KKG.0.10/101-772/5508 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET
MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Adalet Bakanlığınca hazırlanan ve Başkanlığınıza arzı
Bakanlar Kurulunca 3.12.2003 tarihinde kararlaştırılan “İcra ve İflâs Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” ile gerekçesi ilişikte
gönderilmiştir.
Gereğini arz ederim.
Recep Tayyip Erdoğan
Başbakan
GENEL GEREKÇE
17.7.2003 tarihli ve 4949
sayılı İcra ve İflâs Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 30.7.2003
tarihli ve 25184 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz
konusu Kanunla özellikle konkordatoya ilişkin pek çok maddede değişiklik
yapılarak ve Türk hukukuna yeni kurum ve kavramlar getirilerek ödeme güçlüğü
içinde bulunmakla birlikte durumunu düzeltebilecek olan şirketlerin
faaliyetlerine devam etmelerine imkân sağlanmak istenmiş; ancak bu yapılırken,
alacaklı ile borçlunun menfaatleri arasındaki hassas dengenin korunmasına
dikkat edilmiştir.
Ekonominin etkin ve
verimli olarak işleyebilmesi için, her şeyden önce, işletmelerin çalışmaları,
borçlarını ödeyebilecek ve alacaklarını tahsil edebilecek durumda olmaları
lâzımdır. 4949 sayılı Kanun, ekonomideki dalgalanmalar nedeniyle zor duruma
düşen borçluları korumak amacıyla yeni bazı imkânlar sağlamış ve mevcut
imkânları işler hale getirmişse de, Dünyada son yıllarda bu konuda gerçekleşen gelişmeleri
karşılayacak bir kurumsal düzenleme gerçekleştirilememiştir. Alacaklı ve borçlu
arasındaki hassas dengeyi gözeten, öngörülebilir ve şeffaf bir icra ve iflâs
hukuku, zor durumda bulunan şirketler için etkili bir çıkış yolu sağlayarak
veya onların yeniden yapılandırılmalarına olanak vererek ticarî yükümlülüklerin
yerine getirilmesindeki aksamalardan kaynaklanan sakıncaları en aza indirger ve
böylece ticarî ilişkilerin ve finansal sistemin istikrar içinde devam edip
gelişmesinde yaşamsal bir rol oynar.
Ekonomik koşullardaki
beklenmedik değişiklikler nedeniyle, aslında ekonomik varlıklarını devam
ettirmesi mümkün olan sermaye şirketleri muaccel para borçlarını ödeyemedikleri
için faaliyetlerini durdurmak tehlikesi ile karşı karşıya kalabilirler. Bu
tehlike, borçluları olduğu kadar alacağını tahsil edememe durumuyla karşı
karşıya kalan alacaklıları ve işini kaybetme tehlikesine maruz kalan işçileri
de tehdit etmekte, bu tehdit sonuçta bölgesel veya millî ekonomiyi
etkilemektedir. Bu gibi durumlarda, ekonomik varlığını devam ettirebilme imkânı
olan sermaye şirketlerini yeniden yapılandırılarak ekonomik hayatlarına devam
etmelerini sağlamak herkesin yararınadır.
Bu çerçevede, sermaye
şirketleri ile kooperatiflerin alacaklılarla uzlaşarak borçlarını ve
gerekiyorsa, buna bağlı olarak, yapısal organizasyonlarını koşullara adapte
etmek suretiyle faaliyetlerine devam etmelerini sağlamak amacıyla bu Tasarı
hazırlanmıştır.
MADDE GEREKÇELERİ
Madde 1. - Maddeyle, alacaklı muvafakat
etmezse, üçüncü kişinin elinde bulunan taşınır malların da haczedilip, üçüncü
kişinin elinde bırakılmayarak muhafaza altına alınacağı şeklinde uygulamaya son
verilmesi amaçlanmıştır.
Madde 2. - Kanunda, yeniden kıymet takdiri
istenebilmesi için taşınır ve taşınmaz ayrımı yapılmadan bir yıllık süre
belirlenmiştir. Bu süre taşınmazlar açısından yetersiz kalabilmekte ve takibin
uzamasına neden olabilmektedir. Yapılan değişiklikle taşınırlar için bir
yıllık, taşınmazlar için iki yıllık süre öngörülerek uygulamadaki bu sıkıntının
giderilmesi amaçlanmıştır.
Madde 3. - Maddeyle, on günlük sürede dava
açmamanın yaptırımının alacaklının itiraza uğramış olan alacağının maddi hukuk
bakımından sona ermesi olmadığı; bu durumda sadece onun teminattan yararlanma
ve konkordatoyu feshettirme hakkının düştüğü açıklığa kavuşturulmuştur.
Madde 4. - Maddeyle İcra ve İflâs
Kanununa, “Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden
Yapılandırılması” adı altında yeni bir kurum getirilmektedir. Bu kurum Dünyada
son yıllarda geliştirilen ve ödeme güçlüğü içine düşen şirketlerin iflasına
karar vermek yoluna gidilip ekonomik hayattan silinmeleri yerine, bu
şirketlerin kurtarılmalarının mümkün olması durumunda faaliyetlerine devam
etmelerinin sağlanması düşüncesine dayanmaktadır. Getirilen düzenleme alacaklı
ile borçluların karşılıklı olarak anlaşmaları şartına bağlanmıştır. Buna göre,
muaccel para borçlarını ödeyemeyecek durumda olan ya da mevcut ve alacakları
borçlarını karşılamaya yetmeyen veya böyle bir tehlikeyle karşı karşıya kalması
kuvvetle muhtemel olan sermaye şirketleri veya kooperatifler, Kanun tarafından
öngörülen oranlarda alacağa sahip alacaklıların çoğunluğuyla, borçlarının
yeniden yapılandırılması konusunda uzlaşabilecektir. Sistem mahkeme denetiminde
işlemekte ve uzlaşmanın tasdiki veya reddi yargı organının müdahalesini
gerektirmektedir. Böylece özellikle uzlaşmayı kabul etmemiş olan alacaklıların
hak ve menfaatlerinin ihlal edilmesinin önüne geçilmek istenmiştir.
Madde 309/m- Kurum, konkordatodan farklı
olarak, esas itibarıyla büyük işletmelerin borçlarının yeniden
yapılandırılmasını sağlamak için düzenlendiğinden, bütün borçluları değil,
sadece sermaye şirketleri ve kooperatifleri kapsamaktadır. Bir sermaye
şirketinin veya kooperatifin bu düzenlemeden yararlanabilmesi için aciz halinde
olması veya böyle bir tehlikeyle karşı karşıya kalması kuvvetle muhtemel
bulunması gerekmektedir. Buna göre, sermaye şirketi veya kooperatif muaccel
para borçlarını ödeyemeyecek durumda olmalı veya mevcut ve alacakları
borçlarını karşılamaya yetmemeli ya da böyle bir duruma düşeceği konusunda
kuvvetli emareler olmalıdır. Bu durumda bulunan bir sermaye şirketi veya
kooperatif, eğer belli oranda alacağa sahip alacaklıların çoğunluğuyla borçlarının
yeniden yapılandırılması konusunda bir proje üzerinde anlaşabilirse mahkemeye
başvuracaktır.
Getirilen düzenlemeye göre borçlu bütün
alacaklılarla uzlaşmak zorunda olmayıp, sadece projeden etkilenen alacaklılarla
uzlaşması yeterlidir. Bu durumda borçlunun bir kısım alacaklılarla işlerini
sürdürürken diğer bir kısım alacaklılarla borçlarını yeniden yapılandırmak için
uzlaşabilmesi mümkün kılınmaktadır. Ayrıca borçlunun benzer alacağa sahip
alacaklılar arasında alacaklı sınıfları oluşturması da mümkündür. Ancak bu
durumda her alacaklı kategorisinin projeyi gerekli çoğunlukla kabul etmesi
gerekmektedir. Böylece borçluların bu hükümlerden daha kolay yararlanmaları ve
sistemin daha işlevsel olması sağlanmıştır.
Madde 309/n- Maddede yeniden yapılandırma
projesinde bulunması gereken hususlar sayılmıştır. Buna göre, yeniden
yapılandırma projesinde, projeden etkilenen alacaklıların tâbi olacağı koşullar
ve bunlar arasında eşitliğin nasıl sağlanacağı, proje borçlusunun taraf olduğu
sözleşmelere ve malvarlığına etkisi, yeniden yapılandırma için gerekli olması
durumunda borçlunun kredi gibi finansman kaynaklarına başvurabileceği, projenin
uygulanabilirliğini sağlayacak diğer yöntemler, tasdik kararından sonra
projenin uygulanmasının kim tarafından nasıl denetleneceği ve projeyi reddeden
alacaklının alacağının, bu alacaklı projede kendi sınıfı için öngörülen haktan
daha azını açıkça kabul etmediği sürece, nitelik itibarıyla benzerlik gösteren
alacaklarla eşit muameleye tâbi olacağı gösterilmelidir. Projeyle birlikte
alacaklıların hakları korunmakta, yeniden yapılandırma için yapılması
gerekenler düzenlenmekte, projenin nasıl ve kim tarafından denetleneceği
belirtilmektedir. Böylece bu konularda başlangıçta alacaklılar ve borçlular
arasında bir uzlaşma aranarak ileride doğabilecek hak kayıpları
engellenmektedir.
Madde 309/o- Maddede yeniden yapılandırma
başvurusuna eklenmesi gereken belgeler düzenlenmiştir. Maddede sayılan bilgi ve
belgeler esas itibarıyla alacaklıları korumaya yöneliktir. Mahkemeye sunulacak
bu belgeler sayesinde mahkeme objektif olarak şirketin malî durumu ve
alacaklıların haklarının korunup korunmadığı hakkında bilgi sahibi
olabilecektir. Bu bilgi ve belgeler ileride başvurunun red veya tasdiki
konusunda bir karar verilirken mahkemece esas alınacaktır.
Madde 309/ö- Maddede başvuru üzerine
mahkemenin yapacağı işler ve alacağı koruma önlemleri düzenlenmiştir. Mahkeme,
başvuru üzerine, özellikle projeden etkilenen alacaklıların haklarını
koruyabilmeleri ve itirazlarını ileri sürebilmeleri amacıyla, otuz gün içinde
bir duruşma günü belirlemeli ve alacaklıları bu durumdan haberdar etmek için
ilanen duyuru yapmalı, ayrıca duruşma gününü adresi bilinen alacaklılara tebliğ
etmelidir. Bunlarla birlikte mahkeme borçlunun alacaklılara zarar vermesini
önlemek amacıyla başvuru hakkında verilecek nihaî kararın kesinleşmesine kadar
geçecek olan dönem için borçlunun malvarlığını korumaya yönelik ve borçlunun
faaliyetleri bakımından gerekli gördüğü tüm tedbirleri alabilir. Bu bağlamda
mahkeme, bir ön duruşma günü tayin edebilecek; borçlunun faaliyetlerinin sevk
ve idaresini üstlenecek ya da bu faaliyetleri denetleyecek olan ve lazım gelen
bilgi ve tecrübeye sahip olup alacaklılar ve borçlu tarafından seçilmiş ve
gerekli nitelikleri haiz bir veya birkaç proje yöneticisi tayin edebilecek;
etkilenen alacaklıların, 6183 sayılı Kanuna göre yapılanları da kapsayacak
şekilde borçluya karşı yapılan takiplerin durdurulmasına, yeni takip
yapılmasının yasaklanmasına, ihtiyatî tedbir ve ihtiyatî haciz kararlarının
uygulanmamasına karar verebilecektir. Ayrıca, borçlunun ihtiyaç duyması
halinde, ara dönemde de kredi gibi finansman araçlarına başvurabilmesi kabul
edilerek onun ekonomik faaliyetlerine devam edebilmesi ve içinde bulunduğu zor
durumdan daha çabuk çıkabilmesi amaçlanmıştır.
Madde 309/p- Maddeyle, mahkemenin
ilgilileri dinledikten ve diğer maddelerdeki şartların yerine getirildiğini
tespit ettikten sonra başvurunun tasdikine veya reddine karar vermesi
düzenlenmiştir. Ancak, burada, tasdik kararı verilebilmesi için, alacaklıları
korumak amacıyla, projeyi reddetmiş olan alacaklıların projeyle ellerine
geçecek miktarın en az iflâs tasfiyesi sonunda ellerine geçecek miktara eşit
olması şartı getirilmiş ve mahkeme kararına karşı temyiz yolu kabul edilmiştir.
Ayrıca maddeyle, yeniden yapılandırma
projesinde öngörüldüğü takdirde, mahkemenin, tasdik kararı ile birlikte, borçlu
ile alacaklıların bu konudaki mutabakatını da dikkate alarak, yetkileri sadece
projenin yerine getirilmesine ilişkin esasları denetleyip alacaklılara durumu
düzenli olarak rapor etmekten ibaret olan bir veya birkaç proje denetçisi tayin
edebileceği esası getirilmiştir. Bu sayede alacaklılar gelişmelerden haberdar
olabilecek ve haklarını daha iyi koruyabileceklerdir.
Madde 309/r- Maddeyle, başvurunun tasdikine
ilişkin kararın kesinleşmesiyle, borçlu ve projeden etkilenen tüm alacaklıların
projede öngörülen esaslar dahilinde projeyle bağlı olacakları kabul edilmiş ve
başvurunun tasdiki talebinin reddine ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesi
halinde, durmuş olan takiplere ve davalara devam edilmesi esası benimsenmiştir.
Madde 309/s- Maddeyle, İcra ve İflâs
Kanununun 307 nci maddesi ile 308 inci maddesinin birinci fıkrasının kıyasen
uygulanması kabul edilerek, yeniden yapılandırmanın tamamen feshine karar verildiği
ve bu karar kesinleştiği takdirde, projeden etkilenen alacaklıların, durumun
ilanından itibaren on gün içinde, tasdik kararını vermiş olan mahkemeden
borçlunun doğrudan doğruya iflâsına karar verilmesini isteyebilmeleri
düzenlenmiştir.
Madde 309/ş- Maddeyle, uzlaşma yoluyla
yeniden yapılandırma projesinin tadil edilmesi kabul edilmiştir. Buna göre,
projenin bir kısmının ihlali halinde, bu ihlal sadece bazı alacaklıları
etkiliyorsa, hakları ihlal edilen bu alacaklıların borçlu ile projenin tadili konusunda
anlaşmaya varmaları halinde, tadil edilmiş proje mahkemenin tasdikine
sunulacaktır. Projenin devamı için bu tadilatın yapılması zorunlu ise ve tadil
edilmiş proje hakları ihlal edilmiş olan alacaklıları plandan etkilenen diğer
alacaklardan daha uygun bir duruma getirmiyorsa, mahkeme tadil edilmiş projeyi
tasdik edecektir. Bu durumda, yeniden yapılandırma projesinin tasdikine ilişkin
usul, projenin tadili hakkında da uygulanacaktır.
Madde 309/t- Maddeyle, projenin borçlu
tarafından uygulanmaması halinde durumun bu şekilde devam etmesi kabul
edilemeyeceğinden, süreci uzatmamak amacıyla borçlunun derhal iflâsına karar
verilmesi öngörülmüştür. Ayrıca, malî durumu bozulan bankalar ve sigorta
şirketleri hakkında kendi özel kanunları uygulanacağından sermaye şirketleri ve
kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılmasına ilişkin hükümlere
bankalar ve sigorta şirketleri borçlu sıfatı ile başvuramayacaklardır.
Madde 309/u- Maddeyle sermaye şirketleri
ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılmasını kolaylaştırmak
amacıyla birtakım vergi istisnaları ve teşvik belgelerinde süre uzatımı imkânı
getirilmiştir.
Madde 309/ü- Hukuk sistemimize yeni giren
bu kurumun uygulanmasını kolaylaştırmak için, Kanunun yayımı tarihinden
itibaren iki ay içinde uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırmanın uygulamasını
göstermek amacıyla Adalet Bakanlığınca bir yönetmelik çıkarılması
öngörülmüştür.
Madde 5. - Maddeyle, uzlaşma yoluyla
borçların yeniden yapılandırılmasından yararlanmak amacıyla yetkili kişileri
hataya düşüren veya projeye uymayarak zarara sebebiyet veren borçluların
cezalandırılması amaçlanmıştır.
Madde 6. - Maddeyle, İcra ve İflâs
Kanununun geçici 5 inci maddesinin uygulanmasında ortaya çıkan tereddütlerin
giderilmesi amaçlanmıştır.
Madde 7. - Yürürlük maddesidir.
Madde 8. - Yürütme maddesidir.
Adalet Komisyonu Raporu
|
Türkiye Büyük MilletMeclisi |
|
|
AdaletKomisyonu |
9.2.2004 |
|
Esas No. : 1/718 |
|
|
Karar No. : 46 |
|
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Komisyonumuzun 15.1.2004 tarihli 37 nci
toplantısında Adalet Bakanı Sayın Cemil Çiçek ile Adalet Bakanlığı, Ankara
Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
temsilcilerinin katılmalarıyla incelenip görüşülen ve geneli üzerinde
görüşmelerin tamamlanmasından sonra maddelerine geçilmesi kabul edilen ve 1
inci maddesinin aynen kabul edilmesinden sonra diğer maddelerin ayrıntılı bir
biçimde incelenerek gerekli değişiklik ve düzenlenmelerin yapılması amacıyla
Komisyon Başkanlığına verilen önergelerle birlikte, 3 kişilik bir alt komisyona
havale edilen "İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
Tasarısı" alt komisyonun 21.1.2004 ve 27.1.2004 tarihlerinde ilgili
bakanlık, kurum ve kuruluş temsilcilerinin de katılmalarıyla yaptığı
toplantılar sonunda Komisyonumuza sunduğu rapor ve metin esas alınarak,
Komisyonumuzun 29.1.2004 tarihli 39 uncu toplantısında Adalet Bakanı Sayın
Cemil Çiçek ile Adalet Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Yargıtay Başkanlığı,
Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği
Başkanlığı ve Türkiye Bankalar Birliği Başkanlığı temsilcilerinin de
katılmalarıyla incelenip görüşülmüş, maddeler üzerinde yapılan kabul, ilave ve
değişiklikler sırasıyla aşağıda açıklanmıştır.
Tasarının 1 inci maddesi Komisyonumuzca
aynen kabul edilmiştir.
Tasarıya eklenen yeni 2 nci madde ile 2004
sayılı Kanunun 114 üncü maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan
"yurt düzeyinde tirajı en yüksek beş gazeteden" ibaresi "tirajı
yüzbinin üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden"
şeklinde değiştirilmiş, böylece ilan yapılabilecek gazete sayısı artırılarak
gazetenin seçiminde daha geniş bir takdir yetkisi verilmiş ve yapılacak ilandan
farklı gazete okurlarının da yararlanması ve ilandan beklenen faydanın sağlanması
amaçlanmıştır.
Tasarının çerçeve 2 nci maddesiyle
değiştirilmesi öngörülen 2004 sayılı Kanunun 128/a maddesinin ikinci fıkrasının
birinci cümlesinde yer alan "taşınırlar için bir yıl, taşınmazlar
için" ibaresi taşınır-taşınmaz farkını kaldırmak amacıyla metinden
çıkarılmış ve çerçeve 3 üncü madde olarak kabul edilmiştir.
Tasarıya eklenen yeni 4 üncü madde ile
2004 sayılı Kanunun 114 üncü maddesinde yapılan değişikliğe paralel olarak, 166
ncı maddenin ikinci fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan "yurt düzeyinde
tirajı en yüksek beş gazeteden" ibaresi "tirajı yüzbinin üzerinde
olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden" şeklinde ve üçüncü
cümlesinde yer alan "en yüksek" ibaresi "yüzbinin üzerinde olan
ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan" şeklinde değiştirilmiştir.
2004 sayılı Kanuna 4949 sayılı Kanunla
eklenen 179/b maddesinin dördüncü fıkrasında iflasın ertelenmesi süreci 2 yıl
ile sınırlandırılmıştır. Oysa, bu süreç daha kısa sürede tamamlanabileceği
gibi, işletmenin büyüklüğüne, içinde bulunduğu koşullara, ekonomideki
oynamalara göre daha uzun da sürebilir. Bu sürenin katı olarak uygulanması,
kurtarılmasına çok az kalmış bir işletmenin, çok kısa bir süreye daha ihtiyacı
varken yasal zorunluluk nedeniyle iflası sonucunu doğurabilir. Kaldı ki, bu
süreç birçok dış ve iç faktöre bağlıdır. Örneğin, ülke ekonomisinin gidişatı,
sektörel rekabet, düzenleyici ve denetleyicilerin etkisi, sosyo ekonomik yapı
ve mali sektörün etkisi gibi dış faktörler ile organizasyonun büyüklüğü,
yönetimin yeteneği, operasyonel yetenek, faaliyetlere ilişkin altyapı, işletme
sermayesi ve tedariki gibi birçok iç faktörler bu sürecin süresinin
belirlenmesinde etkin olacaktır. Bu nedenle sürenin her somut olayının kendi
gelişim ve koşulları doğrultusunda hâkimin takdirine bırakılmasında yarar
vardır. Zaten, kayyımlar vasıtası ile süreç hâkimin kontrolü altındadır.
Olumsuz gelişmeler olması halinde her zaman süreyi keserek iflasa karar vermesi
mümkündür. Keza, her erteleme ayrı ayrı temyiz sürecine tâbi olduğundan,
hakimin işlemleri de Yargıtay'ın denetimi altındadır. Bu nedenlerle sürenin
sınırlandırılmasının düşünülen faydalarından çok, ciddi sakıncaları
bulunmaktadır. Yine de pratik olarak erteleme süresinin uzatılmasına ilişkin
bir üst sınır konulması gerekir ise; bu süre bu konjonktürde en fazla dört yıl
olmalıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle Tasarıya,
2004 sayılı Kanunun 179/b maddesinin dördüncü fıkrasında değişiklik yapmak
amacıyla yeni 5 inci madde ilave edilmiştir.
Tasarıya eklenen yeni 6 ncı madde ile 2004
sayılı Kanunun 288 inci maddesinin birinci cümlesinde yer alan "yurt
düzeyinde tirajı en yüksek beş gazeteden" ibaresi 114 üncü maddede yapılan
değişikliğe paralel olarak "tirajı yüzbinin üzerinde olan ve yurt
düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden" şeklinde değiştirilmiştir.
Tasarının 3 üncü maddesi 7 nci madde
olarak aynen kabul edilmiştir.
Tasarıya eklenen yeni 8 inci madde ile
2004 sayılı Kanunun 309/b maddesinin birinci fıkrasının (4) numaralı bendi, 114
üncü maddede yapılan değişikliğe paralel hale getirilmiştir.
Tasarının çerçeve 4 üncü maddesiyle 2004
sayılı Kanunun 309/l maddesinden sonra gelmek üzere "Sermaye Şirketleri ve
Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması" üst başlığı
altında eklenmesi öngörülen 309/ö maddesinin ikinci fıkrasında yer alan
"kesinleşmesine" ibareleri "verilmesine" şeklinde
değiştirilmiş, ayrıca fıkrada yer alan "bir ön duruşma günü tayin
edebilir" ibaresi fıkrayı daha açık ifade etmek amacıyla "tespit
edilen duruşma gününü beklemeksizin ayrıca bir duruşma günü tayin
edebilir" şeklinde değiştirilmiştir.
Tasarının 309/r maddesiyle yeniden
yapılandırma projesinin tasdiki kararının hüküm ve sonuç doğurması, bu kararın
kesinleşmesine bağlanmıştır. Bu takdirde temyiz aşamasında geçecek süre boyunca
hiçbir işlem yapılamayacak ve bu durumda projenin tasdiki aşamasındaki koşullar
değişebileceğinden yeniden yapılandırma projesi başarısızlıkla
sonuçlanabilecektir. Bu nedenle projenin hüküm ve sonuçlarının tasdik kararıyla
birlikte doğurmaya başlaması esasını benimsemek ve kararın temyiz incelemesi
sonunda Yargıtayca bozulması üzerine, projenin tasdik kararının icrası
kendiliğinden duracağı, ayrıca bozma kararına kadar yapılan işlemlerin
geçerliliğini muhafaza edeceğini hükme bağlamak amacıyla maddenin başlığı
"Kararın sonuçları" şeklinde, birinci fıkrasının birinci cümlesi
amaca uygun şekilde değiştirilmiş ve birinci fıkradan sonra gelmek üzere ikinci
fıkra ilave edilerek diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiş, dördüncü
fıkrasında yer alan "kesinleşmesi" ibaresi "verilmesi"
şeklinde değiştirilmiştir.
Tasarının 309/u maddesinin kenar başlığı
"Harç, vergi istisnaları ve teşvik belgeleri" şeklinde değiştirilmiş,
noter onayı aranan durumlarda, bu durum borçlu açısından ek bir mali külfet
getireceğinden noter harçlarının maktu olarak alınması esasını getiren son
fıkra ilave edilmiş ve çerçeve 4 üncü madde çerçeve 9 uncu madde olarak kabul
edilmiştir.
Tasarının çerçeve 5 inci maddesiyle
değiştirilmesi öngörülen 2004 sayılı Kanunun 334 üncü maddesinde yer alan
"tetkik merciine" ibaresi "icra mahkemesine" şeklinde
değiştirilmiş ve çerçeve 10 uncu madde olarak kabul edilmiştir.
Tasarının 6 ncı maddesi 11 inci madde
olarak aynen kabul edilmiştir.
Anayasa Mahkemesinin 26.10.1965 tarihli ve
25/57 sayılı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 19.11.2003 tarihli ve Esas
2003/3-737, Karar 2003/700 sayılı kararlarında belirtildiği üzere, icra tetkik
mercii, ceza yargılamasında hürriyeti bağlayıcı ceza verebilmekte ve hukuk
yargılamasında maddi hukuk kurallarını uygulamak suretiyle uyuşmazlıkları
gidermekte ve bu suretle objektif hukuku bağımsız hâkimler eliyle uygulamakta
olduğundan bir mahkeme niteliğindedir. İcra tetkik merciinin mahkeme olarak
ifade edilmemesi nedeniyle uygulamada pek çok tereddüt oluşturmaktadır. Bu
tereddütleri gidermek ve tetkik merciinin yerine getirdiği görevlere uygun
biçimde icra mahkemesi olarak anılmasını sağlamak amacıyla, Tasarıya 2004
sayılı Kanuna geçici 6 ncı madde ilavesini öngören çerçeve 12 nci madde ilave
edilmiştir.
Tasarının yürürlüğe ilişkin 7 nci maddesi
13 üncü, yürütmeye ilişkin 8 inci maddesi 14 üncü madde olarak aynen kabul
edilmiştir.
Raporumuz, Genel Kurulun onayına sunulmak
üzere saygı ile arz olunur.
|
Başkan |
Başkanvekili |
Sözcü |
|
Köksal Toptan |
Halil Özyolcu |
Ramazan Can |
|
Zonguldak |
Ağrı |
Kırıkkale |
|
Kâtip |
Üye |
Üye |
|
Hasan
Kara |
Mehmet Ziya Yergök |
Feridun
Fikret Baloğlu |
|
Kilis |
Adana |
Antalya |
|
(Toplantıya
katılmadı.) |
(Muhalefet
gerekçem eklidir.) |
(Toplantıya
katılmadı.) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Orhan
Yıldız |
Yüksel Çorbacıoğlu |
Semiha Öyüş |
|
Artvin |
Artvin |
Aydın |
|
(Toplantıya
katılmadı.) |
(Muhalefet
gerekçem eklidir.) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Feridun
Ayvazoğlu |
Muzaffer
Külcü |
Mahmut Durdu |
|
Çorum |
Çorum |
Gaziantep |
|
(Toplantıya
katılmadı.) |
(Toplantıya
katılmadı.) |
|
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Esat
Canan |
Recep Özel |
Mehmet
Yılmazcan |
|
Hakkâri |
Isparta |
Kahramanmaraş |
|
(Toplantıya
katılmadı.) |
|
(Toplantıya
katılmadı.) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Hakkı Köylü |
Harun Tüfekçi |
Kerim Özkul |
|
Kastamonu |
Konya |
Konya |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Muharrem Kılıç |
İsmail Bilen |
Orhan Eraslan |
|
Malatya |
Manisa |
Niğde |
|
(Muhalefet
şerhim eklidir.) |
|
(Muhalefet
gerekçemiz eklidir.) |
|
Üye |
Üye |
Üye |
|
Ömer
Kulaksız |
Mehmet
Nuri Saygun |
Bekir Bozdağ |
|
Sivas |
Tekirdağ |
Yozgat |
|
(Toplantıya
katılmadı.) |
(Toplantıya
katılmadı.) |
|
KARŞI OY YAZISI
29.1.2004 tarihinde komisyonumuzda
görüşülen İcra İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısının
1., 5., ve çerçeve 9. maddelerine aşağıdaki sebeplerle karşı olduğumuzdan karşı
oy yazımızı sunuyoruz.
Birinci maddede yapılan değişiklikle İcra
Hukukunda fiilen muhafaza kurumu işlemez hale getirilmektedir. Oysa bilindiği
gibi İcra İflas Kanunları alacaklıya alacağını hukuk çerçevesi içerisinde
tahsil olanağını, borçluya da hukuk çerçevesi içerisinde borcunu ödeme
olanağını sağlar. Bu yönüyle İcra İflas kanununda meydana getirilecek aksamalar
hukuk dışı yollara sapılma neticesini yaratacağından konu titizlikle
irdelenmeli, hukuk dışına çıkma yolları engellenmelidir. Muhafaza kurumunun
fiilen uygulanamaz hale getirildiği bir düzenle tahsilat çetelerinin ortaya
çıkacağı gözden kaçırılmamalıdır.
Beşinci maddeyle yapılan değişikliğin ise
hiçbir haklı nedeni yoktur. Çünkü çerçeve 5. madde ile değişiklik yapılan İcra
İflas Kanununun 179-b maddesi 17.7.2003 tarihinde yapılan değişiklikle
konulmuştur. İflasın ertelenmesi müessesesi sadece takip hukukumuza bu tarihte
girmiştir ve bunun için öngörülen süre bir artı bir olmak üzere toplam iki yıl
iken, dört yıla çıkmasının hiçbir haklı gerekçesi yoktur. Çünkü 17.7.2003
tarihinde yürürlüğe giren bu maddenin uygulamada ihtiyaca cevap verip vermediği
belli değildir. Herhangi bir aksaması da tespit edilmeden, yani henüz iki yılı
doldurmadan bu sürenin neden dört yıla çıkarılmak istenildiğinin mantıklı bir
izahı yoktur. İktidara yakın birtakım şirketleri kurtarmak için temel bir kanun
olan İcra İflas Kanununu bozmak, böyle bir amaç için kullanmak hukuk düzeni
açısından çok büyük tehlikeler yaratacak niteliktedir.
Çerçeve 9. madde ile getirilen düzenlemede
ise hukuk sistemimize yabancı Anglosakson (Amerikan) hukukunun bir müessesesi
olan bir çeşit Amerikan Konkordatosu sayılan bu müessesenin enine boyuna
tartışılmadan, yine birtakım teşviklerle sistemimiz içerisine dahil edilmesi
yukarıda da bahsettiğimiz gibi hukuk devletinin temel indikatörlerinden birisi
olan İcra İflas hukukumuzu deyim yerindeyse yamalı bohçaya çevirmektedir. Esas
itibarıyla İcra İflas Kanunumuzun kaynağı İsviçre hukuku olmakla daha sonra
Temmuz değişikliklerinde sisteme Almanya ve Fransa’daki değişiklikler dahil
edilmiştir. Şimdi ise Kıta Avrupası hukukuna tamamen yabancı olan hukuk sistemi
içerisinde nereye konulacağı belli olmayan akademik yönden de yeterince
incelenmemişti, irdelenmemiş, tartışılmamış bir müessesenin ülkede hiçbir
uzmanı bulunmamasına rağmen doğrudan doğruya icra iflas sistemi içerisine dahil
edilmesi tarafımızdan sakıncalı görülmektedir. Almanya’da bile 20 yıl
tartışılan bu müessesenin ülkemizde yeterli tartışma süreci yaşanmadan,
sistemimizin neresinde olacağı ya da olması gerektiği akademik düzeyde bile
tartışılmadan yasalaştırılmaya kalkışılması kimi gelişmekte olan ülkelerdeki yıkıcı
etkilerinin incelenmemesini doğru bulmamaktayız.
Bu şekilde düzenleme gelişmekte olan malî
sektörümüzün ve ekonomimiz üzerinde yıkıcı etkiler yapacağı gibi ayrıca
sözleşme serbestisinin ve maddi hukukla doğan kazanımların da ortadan
kaldırılması da diğer dikkat çekici bir noktadır.
Anlatılan nedenlerle ve ayrıca kanun
tasarısı görüşülürken açıklayacağımız nedenlerle İcra İflas Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısına karşıyız.
Karşı oy yazımızı saygıyla sunarız.
|
Orhan Eraslan |
M. Ziya Yergök |
Yüksel Çorbacıoğlu |
|
Niğde |
Adana |
Artvin |
|
|
Muharrem Kılıç |
|
|
|
Malatya |
|
HÜKÜMETİN
TEKLİF ETTİĞİ METİN
İCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİ-ŞİKLİK YAPILMASINA
DAİR KANUN
TASARISI
MADDE 1.- 9.6.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflâs
Kanununun 88 inci maddesinin ikinci fıkrasının üçüncü cümlesinde yer alan
"alacaklının muvafakati ve üçüncü şahsın" ibaresi madde metninden
çıkarılmıştır.
MADDE 2.- 2004 sayılı Kanunun 128/a maddesinin ikinci
fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten
itibaren taşınırlar için bir yıl, taşınmazlar için iki yıl geçmedikçe yeniden
kıymet takdiri istenemez."
MADDE 3.- 2004 sayılı Kanunun 302 nci maddesinin ikinci
cümlesi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Bu müddet içerisinde dava açmayanların teminattan
yararlanma ve konkordatoyu feshettirme hakları düşer."
MADDE 4.- 2004 sayılı Kanunun Onikinci Babının başlığı
"KONKORDATO İLE SERMAYE ŞİRKETLERİ VE KOOPERATİFLERİN UZLAŞMA YOLUYLA
YENİDEN YAPILANDIRILMASI" olarak değiştirilmiş ve 309/1 maddesinden sonra
gelmek üzere "IV. SERMAYE ŞİRKETLERİ VE KOOPERATİFLERİN UZLAŞMA YOLUYLA
YENİDEN YAPILANDIRILMASI" üst başlığı altında 309/m ilâ 309/ü maddeleri
eklenmiştir.
“IV. SERMAYE ŞİRKETLERİ VE KOOPERATİFLERİN UZLAŞMA YOLUYLA
YENİDEN YAPILANDIRILMASI
Uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma :
MADDE 309/m - Muaccel para borçlarını ödeyemeyecek durumda
olan veya mevcut ve alacakları borçlarını karşılamaya yetmeyen ya da bu
hallerden birine düşme tehlikesiyle karşı karşıya kalması kuvvetle muhtemel
olan bir sermaye şirketi veya kooperatif, önceden müzakere edilmiş ve projeden
etkilenen alacaklılar tarafından gerekli çoğunluk sağlanarak kabul edilmiş olan
yeniden yapılandırma projesi ile birlikte, muamele merkezinin bulunduğu yer
asliye ticaret mahkemesine, uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma için
başvurabilir.
309/m ilâ 309/ü maddelerinde geçen "projeden etkilenen
alacaklılar" terimi, yeniden yapılandırma projesi ile alacakları, hakları
veya menfaatleri yeniden yapılandırılacak alacaklıları ifade eder.
"Gerekli çoğunluk" terimi, projeden etkilenip
oylamaya katılan alacaklıların sayı itibarıyla en az yarısını aşan ve oy
kullanan alacaklıların alacaklarının en az üçte ikisini oluşturan ve projenin
kabulü için gerekli olan çoğunluğu ifade eder. Projenin birden fazla alacaklı
sınıfı içermesi halinde, her alacaklı sınıfının kendi içinde projeyi gerekli
çoğunluk ile kabul etmiş olması gerekir.
Yeniden yapılandırma projesi:
MADDE 309/n- Asliye ticaret mahkemesine sunulacak yeniden
yapılandırma projesi, aşağıdaki hususları içerir:
1- Projeden etkilenen alacaklıların tabi olacağı koşullar ve
benzer alacaklara sahip olan alacaklılar arasında eşitliğin ne şekilde
sağlanacağı,
2- Projenin, borçlunun taraf olduğu sözleşmelere etkisi,
3- Projenin, borçlunun malvarlığı üzerindeki tasarruf
yetkisine etkisi,
4- Borçların yeniden yapılandırılması için gerekli
görülüyorsa, borçlunun kredi gibi finansman kaynaklarına başvurup
başvurmayacağı,
5- Borçlunun işletmesinin kısmen ya da tamamen devri, diğer
bir şirket veya şirketlerle birleşmesi, sermaye yapısının veya ana
sözleşmesinin değiştirilmesi, borçlu işletmenin yönetiminde yer alacak
kişilerin belirlenmesi, borçların vadelerinin uzatılması, faiz oranlarının
değiştirilmesi, menkul kıymet ihracı
gibi projenin uygulanabilirliğini sağlayabilecek yöntemler,
6- Tasdik kararından sonra projenin uygulanmasının kim
tarafından ve nasıl denetleneceği,
7- Projeyi reddeden alacaklının alacağının, bu alacaklı
projede kendi sınıfı için öngörülen haktan daha azını açıkça kabul etmediği
sürece, nitelik itibarıyla benzerlik gösteren alacaklarla eşit muameleye tabi
olacağı.
Hukukî nitelikleri büyük ölçüde birbirine benzer olan
alacakların aynı sınıfta yer almaları şartıyla, proje, alacaklıları birden
fazla sınıf içerisinde gruplandırabilir.
Başvuruya eklenecek belgeler:
MADDE 309/o- Başvuruya eklenecek belgeler şunlardır:
1- Yeniden yapılandırma projesi,
2- Borçlunun mali durumunu gösterir belgeler, ayrıntılı
bilanço, defterlerinin vaziyetini bildiren bir cetvel, gelir tablosu ve
borçlunun mali durumunu açıklayıcı diğer bilgi ve belgeler,
3- Projenin, borçluyu yeniden ödeme kabiliyetine
kavuşturarak muaccel borçlarını ödeme planına göre ödeyebilecek ve nakit
akışını gerçekleştirecek duruma getireceğini gösteren belgeler,
4- Projeden etkilenen ve etkilenmeyen alacaklılar ile
bunların alacaklarının listesi,
5- Başvuru öncesi müzakere sürecini tanımlayan ve projeden
etkilenen alacaklıların proje hakkında karar vermelerine olanak sağlayan
yeterli bilgilendirmenin iadeli taahhütlü mektup ya da noter ihbarnamesi gibi
uygun araçlarla yerine getirildiğini gösteren delilleri de içeren açıklamalar,
6- Projeden etkilenip de onay veren alacaklıların, bu
beyanlarını içeren, imzası ve tarihi noterlikçe onaylı tutanaklar,
7- Projeye göre alacaklıların eline geçecek miktar ile
borçlunun iflâsı halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı
karşılaştırmalı olarak gösteren belge,
8- Sayı ve meblağ itibarıyla çoğunluk koşulunun
gerçekleştiğini gösteren cetvel,
9- Borçlunun ödeme kabiliyetine kavuşabileceğini ve projede
yer alan koşullara uymasının mümkün olduğunu gösteren ve gerekli nitelikleri
haiz bir bağımsız denetim kuruluşu tarafından hazırlanmış bulunan fınansal
analiz raporları ile dayanakları.
Başvuru üzerine ve ara dönemde mahkemece yapılacak işlem ve
alınacak tedbirler:
MADDE 309/ö - Mahkeme, başvurudan itibaren otuz gün içinde
gerçekleşecek olan duruşmanın gününü belirler; başvuruyu, 288 inci maddede
öngörülen usule göre ilanen duyurur ve projeden etkilenip adresi bilinen tüm
alacaklılara tebliğ eder. Yapılacak olan ilan ve tebligatta, başvurunun kapsam
ve sonuçları, başvuru dosyasının hangi tarihten itibaren nerede görülebileceği
ve itirazların da ileri sürülebileceği duruşmanın günü ve saati gösterilir.
Mahkeme, ayrıca, borçlunun veya alacaklılardan birinin talebi üzerine, başvuru
hakkında verilecek nihaî kararın kesinleşmesine kadar geçecek olan dönem için
borçlunun malvarlığını korumaya yönelik ve borçlunun faaliyetleri bakımından
gerekli gördüğü tedbirleri derhal alır. Bu durumda mahkeme, bir ön duruşma günü
tayin edebilir, alacaklılar ve borçlu tarafından seçilmiş, atanmasından
projenin tasdikine veya reddine ilişkin kararın kesinleşmesine kadar borçlunun
faaliyetlerinin sevk ve idaresini bizzat üstlenecek ya da bu faaliyetleri
denetleyecek olan ve lazım gelen bilgi ve tecrübeye sahip ve gerekli
nitelikleri haiz bir veya birkaç ara dönem denetçisi tayin edebilir. Alacaklılar
ve borçlunun ara dönem denetçisi seçmedikleri ya da her hangi bir denetçi
üzerinde anlaşmaya varamadıkları, ancak şartların ara dönem denetçisi
atanmasını gerekli kıldığı hallerde mahkeme, niteliği ve yetkileri yönetmelikle
belirlenecek olan bir veya birkaç ara dönem denetçisini re'sen atayabilir.
Mahkeme, projeden etkilenen alacaklıların borçluya karşı
başlattıkları takiplerin ve bu takiplerle ilgili olan davaların, 6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipleri ve
davaları da kapsayacak şekilde durdurulmasına, yeni icra takibi yapılmasının
etkilenen alacaklılar için yasaklanmasına, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz
kararlarının uygulanmamasına ara dönem için karar verebilir. Bu durumda, bir
takip muamelesiyle kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren süreler işlemez.
Ara dönemde borçlu, işletmenin devamı için zorunluysa veya
malvarlığının kıymetinin korunması ya da artırılması için gerekli görülmesi
hâlinde, kredi gibi finansman araçlarına başvurabilir. Bir finansman kaynağının
kullanılabilmesi için teminat verilmesi gerekiyorsa, bu teminat öncelikle
borçlunun daha önce üzerinde rehin tesis edilmemiş taşınır veya taşınmaz
malları üzerinde sağlanır.
Finansman kaynağı terimi, borçluya hammadde gibi işletmenin
faaliyet gösterebilmesi için gerekli mal ve hizmetleri sağlayanları da kapsar.
Başvurunun mahkemece incelenmesi ve kanun yolları:
MADDE 309/p- Tasdik duruşmasında mahkeme, ara dönem
denetçisini, borçlu işletmenin yetkililerini ve duruşmada hazır bulunan alacaklıları
dinler. Mahkeme, borçlunun yeniden yapılandırmaya iyi niyetle başvurduğunu,
309/m ilâ 309/o maddelerindeki şartların yerine geldiğini ve projeyi reddetmiş
olan her alacaklının projeyle eline geçecek miktarın en az iflâs tasfiyesi
sonunda eline geçecek miktara eşit olduğunu tespit ettiği takdirde, en geç otuz
gün içinde başvurunun tasdikine, aksi halde reddine karar verir.
Mahkeme, tasdik kararı ile birlikte, borçlu ile
alacaklıların bu konudaki görüşlerini de dikkate alarak, yetkileri sadece
projenin yerine getirilmesine ilişkin esasları denetleyip alacaklılara durumu
düzenli olarak rapor etmekten ibaret olan bir veya birkaç proje denetçisi tayin
edebilir. Borçlu ve alacaklılar, denetçi seçmedikleri ya da her hangi bir
denetçi üzerinde anlaşmaya varamadıkları takdirde, mahkeme, nitelikleri ve
görev alanı yönetmelikle belirlenecek olan bir denetçiyi re'sen atayabilir.
Tasdik veya red kararının tebliğinden itibaren on gün içinde
borçlu ve tasdik duruşması sırasında itirazda bulunmuş olan alacaklılar kararı
temyiz edebilirler. Bu konudaki temyiz incelemesi ivedilikle yapılır ve
verilecek karara karşı, karar düzeltme yoluna başvurulamaz.
Tarafların itirazı ve temyiz maktu harca tabidir.
Kararın kesinleşmesinin sonuçları:
MADDE 309/r- Başvurunun tasdikine ilişkin kararın
kesinleşmesiyle, borçlu ve projeden etkilenen alacaklılar projede öngörülen
esaslar dahilinde projeyle bağlı olurlar. Projenin koşulları, projeden etkilenen alacaklılarla yapılmış olan tüm sözleşme hükümlerinden
önce gelir.
Projeden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun
taraf olduğu sözleşmelerde projenin tadiline veya feshine yol açabilecek
veyahut borçlunun yeniden yapılandırma yoluna başvurmasının temerrüt hali
oluşturacağına ya da akde aykırılık teşkil edeceğine ilişkin hükümler bulunması
halinde, bu hükümler borçlunun yeniden yapılandırma yoluna başvurması durumunda
uygulanmaz.
Başvurunun tasdiki talebinin reddine ilişkin mahkeme
kararının kesinleşmesi halinde, mahkemece verilmiş tedbirler kalkar, durmuş
olan dava ve takiplere devam edilir.
Uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırmanın feshi:
MADDE 309/s- Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma
yoluyla yeniden yapılandırılmasında, 307 nci madde ile 308 inci maddenin
birinci fıkrası kıyasen uygulanır. Yeniden yapılandırmanın tamamen feshine
karar verilir ve bu karar kesinleşirse, durum mahkemece 288 inci maddede
öngörülen usule göre ilanen duyurulur. İlandan itibaren on gün içinde, projeden
etkilenen alacaklılar tasdik kararını vermiş olan mahkemeden borçlunun derhal
iflâsına karar verilmesini isteyebilirler.
Uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma projesinin tadili:
MADDE 309/ş- Projenin bir kısmının ihlali halinde, bu ihlal
sadece bazı alacaklıları etkiliyorsa, hakları ihlal edilen bu alacaklıların
borçlu ile projenin tadili konusunda anlaşmaya varmaları durumunda, tadil
edilmiş proje mahkemenin tasdikine sunulur. Projenin devamı için bu tadilatın
yapılması zorunlu ise ve tadil edilmiş proje hakları ihlal edilmiş olan
alacaklıları projeden etkilenen diğer alacaklılardan daha uygun bir duruma
getirmiyorsa, mahkeme tadil edilmiş projeyi tasdik eder. Yeniden yapılandırma
projesinin tasdikine ilişkin usul projenin tadili hakkında da uygulanır.
Uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma projesinin ihlali ve
muhtelif hükümler:
MADDE 309/t- Borçlunun projeden doğan yükümlülüklerini
tamamen veya kısmen zamanında yerine getirmemesi halinde durum proje denetçisi,
borçlu veya projeden etkilenen alacaklılar tarafından projeyi tasdik etmiş olan
mahkemeye bildirilir. Aynı hak, projenin tasdikinden önce borçluya teminat
mukabili veya teminatsız olarak kredi gibi finansman kaynağı yaratıp bundan
kaynaklanan alacağını kısmen veya tamamen elde edemeyen alacaklı için de söz
konusudur. Bu bildirim üzerine mahkeme, borçlunun malvarlığının korunabilmesi
için, borçlunun malvarlığı üzerindeki tasarruflarını önleyici tedbirler de
dahil olmak üzere, gerekli muhafaza tedbirlerini alır ve bir duruşma günü tayin
ederek 288 inci maddede öngörülen usule göre ilanen duyurur. Mahkeme, projeden
etkilenen veya etkilenmeyen alacaklıların vaki itirazlarını inceledikten sonra,
borçlunun yükümlülüklerini kısmen veya tamamen yerine getirmediğini, projenin
uygulanmayıp tadilinin de söz konusu olmadığını veya finansman alacaklısının
alacağını tamamen ya da kısmen elde edemediğini tespit edince derhal borçlunun
iflâsına hükmeder.
Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla
yeniden yapılandırılmasına, bankalar ve sigorta şirketleri borçlu sıfatı ile
başvuramazlar.
Ara dönem denetçisi ve proje denetçisi hakkında 334/a madde
hükümleri uygulanır.
Vergi istisnaları ve teşvik belgeleri:
MADDE 309/u- Tasdik edilen proje kapsamındaki;
1- Yapılacak işlemler ve düzenlenecek kağıtlar, 488 sayılı
Damga Vergisi Kanununa göre ödenecek damga vergisi ve 492 sayılı Harçlar
Kanununa göre ödenecek harçlardan,
2- Alacaklılar tarafından her ne nam altında olursa olsun
tahsil edilecek tutarlar, 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu gereği ödenecek
banka ve sigorta muameleleri vergisinden,
3- Borçluya kullandırılan ve kullandırılacak krediler,
Kaynak Kullanımı Destekleme Fonundan,
4- Diğer benzeri
işlemler, kağıtlar ve krediler
vergi, resim, harç ve fon yükümlülüklerinden (4306 sayılı Kanun
uyarınca ödenmesi gereken Eğitime Katkı Payı hariç),
İstisna edilmiştir.
İstisna, alacaklıların tasdik edilen proje kapsamında
edindikleri varlıkları elden çıkardıktan hallerde de uygulanır.
Tasdik edilen proje hükümleri uyarınca tahsilinden
vazgeçilen alacak tutarları 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre
alacaklı için değersiz alacak, borçlu için ise vazgeçilen alacak olarak dikkate
alınır.
Tasdik edilen proje hükümleri uyarınca uygulamaya konulan
işlemlerin gerçekleşmemesi halinde dahi, bu madde uyarınca uygulanmış
istisnalar geri alınmaz.
Uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma projesine göre borçları
yeni bir itfa planına bağlanan borçlular tarafından alınmış olan teşvik
belgelerinin süreleri ile ihracat taahhüt süreleri, projeler ile belirlenen
süreler kadar uzatılmış sayılır.
Yönetmelik:
MADDE 309/ü- Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren iki ay
içinde Adalet Bakanlığınca sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma
yoluyla yeniden yapılandırılmasının uygulanmasına ilişkin yönetmelik yürürlüğe
konulur.
MADDE 5.- 2004 sayılı Kanunun 334 üncü maddesi başlığı ile
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Konkordatoda veya sermaye şirketleri ile
kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılmasında yetkili kimseleri
hataya düşüren ya da konkordato veya uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma
koşullarına uymayan borçlunun cezası:
Madde 334- Konkordato mühleti elde etmek veya konkordato
veya sermaye şirketleri ile kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden
yapılandırma projesini tasdik ettirmek için gerçeğe aykırı hesap veya bilanço
göstererek malî durumu hakkında alacaklıları, komiseri, ara dönem denetçisini
veya yetkili memuru hataya düşürmek veya konkordato projesine ya da sermaye
şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması
projesine uymamak yoluyla kasten zarara sebebiyet veren borçlu, ilgilinin
tetkik merciine yapacağı şikâyet üzerine altı aydan bir yıla kadar hafif hapis
cezası ile cezalandırılır."
MADDE 6.- 2004 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesinin (13)
numaralı bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiş, (16) numaralı bendinde yer alan
"sözleşmelerde" ibaresinden sonra "de" ibaresi ve (38)
numaralı bendinde yeralan "davalarında" ibaresinden sonra
"da" ibaresi eklenmiştir.
"13- 68/b maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun
yürürlüğe girmesinden sonra gönderilen hesap özetleri ve ihtarnamelerde,"
MADDE 7. - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 8. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
ADALET
KOMİSYONUNUN
KABUL
ETTİĞİ METİN
İCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİ-ŞİKLİK YAPILMASINA
DAİR KANUN
TASARISI
MADDE 1. - 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve
İflâs Kanununun 88 inci maddesinin
ikinci fıkrasının üçüncü cümlesinde yer alan "alacaklının muvafakatı ve
üçüncü şahsın" ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
MADDE 2. - 2004 sayılı Kanunun 114 üncü maddesinin ikinci
fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan "yurt düzeyinde tirajı en yüksek beş
gazeteden" ibaresi "tirajı yüzbinin üzerinde olan ve yurt düzeyinde
dağıtımı yapılan gazetelerden" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 3. - 2004 sayılı
Kanunun 128/a maddesinin ikinci fıkrasının birinci cümlesi aşağıdaki
şekilde değiştirilmiştir.
"Kesinleşen kıymet takdirinin yapıldığı tarihten
itibaren iki yıl geçmedikçe yeniden kıymet takdiri istenemez."
MADDE 4. - 2004 sayılı Kanunun 166 ncı maddesinin ikinci
fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan "yurt düzeyinde tirajı en yüksek beş
gazeteden" ibaresi "tirajı yüzbinin üzerinde olan ve yurt düzeyinde
dağıtımı yapılan gazetelerden" şeklinde ve üçüncü cümlesinde yer alan
"en yüksek" ibaresi "yüzbinin üzerinde olan ve yurt düzeyinde
dağıtımı yapılan" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 5. - 2004 sayılı Kanunun 179/b maddesinin dördüncü
fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Erteleme süresi azami bir yıldır. Bu süre kayyımın
verdiği raporlar dikkate alınarak mahkemece uygun görülecek süreler ile
uzatılabilir ancak uzatma süreleri toplamı dört yılı geçemez. Kayyım,
mahkemenin belirleyeceği sürelerde iflası ertelenenin faaliyetleri ve
işletmenin durumu konusunda düzenli olarak mahkemeye rapor verir."
MADDE 6. - 2004 sayılı Kanunun 288 inci maddesinin birinci
cümlesinde yer alan "yurt düzeyinde tirajı en yüksek beş gazeteden"
ibaresi "tirajı yüzbinin üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan
gazetelerden" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 7. - 2004 sayılı
Kanunun 302 nci maddesinin ikinci cümlesi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.
"Bu müddet içerisinde dava açmayanların teminattan
yararlanma ve konkordatoyu feshettirme hakları düşer."
MADDE 8. - 2004 sayılı Kanunun 309/b maddesinin birinci
fıkrasının (4) numaralı bendinde yer alan "yurt düzeyinde tirajı en yüksek
beş gazeteden" ibaresi "tirajı yüzbinin üzerinde olan ve yurt
düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden" şeklinde değiştirilmiştir.
MADDE 9. - 2004 sayılı Kanunun Onikinci Babının başlığı
"KONKORDATO İLE SERMAYE ŞİRKETLERİ VE KOOPERATİFLERİN UZLAŞMA YOLUYLA
YENİDEN YAPILANDIRILMASI" olarak değiştirilmiş ve 309/l maddesinden sonra
gelmek üzere "IV. SERMAYE
ŞİRKETLERİ VE KOOPERATİFLERİN UZLAŞMA YOLUYLA YENİDEN YAPILANDIRILMASI"
üst başlığı altında 309/m ilâ 309/ü maddeleri eklenmiştir.
"IV. SERMAYE ŞİRKETLERİ VE KOOPERATİFLERİN UZLAŞMA
YOLUYLA YENİDEN YAPILANDIRILMASI
Uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma:
MADDE 309/m - Muaccel para borçlarını ödeyemeyecek durumda
olan veya mevcut ve alacakları borçlarını karşılamaya yetmeyen ya da bu hallerden birine düşme tehlikesiyle karşı
karşıya kalması kuvvetle muhtemel olan bir sermaye şirketi veya kooperatif,
önceden müzakere edilmiş ve projeden etkilenen alacaklılar tarafından gerekli çoğunluk sağlanarak kabul edilmiş olan yeniden yapılandırma
projesi ile birlikte, muamele merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret
mahkemesine, uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma için başvurabilir.
309/m ilâ 309/ü maddelerinde geçen "projeden etkilenen
alacaklılar" terimi, yeniden yapılandırma projesi ile alacakları, hakları
veya menfaatleri yeniden yapılandırılacak alacaklıları ifade eder.
"Gerekli çoğunluk" terimi, projeden etkilenip
oylamaya katılan alacaklıların sayı itibarıyla en az yarısını aşan ve oy
kullanan alacaklıların alacaklarının en az üçte ikisini oluşturan ve projenin
kabulü için gerekli olan çoğunluğu ifade eder. Projenin birden fazla alacaklı
sınıfı içermesi halinde, her alacaklı sınıfının kendi içinde projeyi gerekli
çoğunluk ile kabul etmiş olması gerekir.
Yeniden yapılandırma projesi:
MADDE 309/n - Asliye ticaret mahkemesine sunulacak yeniden
yapılandırma projesi, aşağıdaki hususları içerir :
1- Projeden etkilenen alacaklıların tâbi olacağı koşullar ve
benzer alacaklara sahip olan alacaklılar arasında eşitliğin ne şekilde
sağlanacağı,
2- Projenin, borçlunun taraf olduğu sözleşmelere etkisi,
3- Projenin, borçlunun malvarlığı üzerindeki tasarruf
yetkisine etkisi,
4- Borçların yeniden yapılandırılması için gerekli
görülüyorsa, borçlunun kredi gibi finansman kaynaklarına başvurup
başvurmayacağı,
5- Borçlunun işletmesinin kısmen ya da tamamen devri, diğer
bir şirket veya şirketlerle birleşmesi, sermaye yapısının veya ana
sözleşmesinin değiştirilmesi, borçlu işletmenin yönetiminde yer alacak kişilerin
belirlenmesi, borçların vadelerinin uzatılması, faiz oranlarının
değiştirilmesi, menkul kıymet ihracı gibi projenin uygulanabilirliğini
sağlayabilecek yöntemler,
6- Tasdik kararından sonra projenin uygulanmasının kim
tarafından ve nasıl denetleneceği,
7- Projeyi reddeden alacaklının alacağının, bu alacaklı
projede kendi sınıfı için öngörülen haktan daha azını açıkça kabul etmediği
sürece, nitelik itibarıyla benzerlik gösteren alacaklarla eşit muameleye tâbi
olacağı.
Hukuki nitelikleri büyük ölçüde birbirine benzer olan
alacakların aynı sınıfta yer almaları şartıyla, proje, alacaklıları birden
fazla sınıf içerisinde gruplandırabilir.
Başvuruya eklenecek belgeler:
MADDE 309/o - Başvuruya eklenecek belgeler şunlardır:
1- Yeniden yapılandırma projesi,
2- Borçlunun malî durumunu gösterir belgeler, ayrıntılı
bilanço, defterlerinin vaziyetini bildiren bir cetvel, gelir tablosu ve
borçlunun malî durumunu açıklayıcı diğer bilgi ve belgeler,
3- Projenin, borçluyu yeniden ödeme kabiliyetine
kavuşturarak muaccel borçlarını ödeme planına göre ödeyebilecek ve nakit
akışını gerçekleştirecek duruma getireceğini gösteren belgeler,
4- Projeden etkilenen ve etkilenmeyen alacaklılar ile
bunların alacaklarının listesi,
5- Başvuru öncesi müzakere sürecini tanımlayan ve projeden
etkilenen alacaklıların proje hakkında karar vermelerine olanak sağlayan
yeterli bilgilendirmenin iadeli taahhütlü mektup ya da noter ihbarnamesi gibi
uygun araçlarla yerine getirildiğini gösteren delilleri de içeren açıklamalar,
6- Projeden etkilenip de onay veren alacaklıların, bu
beyanlarını içeren, imzası ve tarihi noterlikçe onaylı tutanaklar,
7- Projeye göre alacaklıların eline geçecek miktar ile
borçlunun iflâsı halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı
karşılaştırmalı olarak gösteren belge,
8- Sayı ve meblağ itibarıyla çoğunluk koşulunun
gerçekleştiğini gösteren cetvel,
9- Borçlunun ödeme kabiliyetine kavuşabileceğini ve projede
yer alan koşullara uymasının mümkün olduğunu gösteren ve gerekli nitelikleri
haiz bir bağımsız denetim kuruluşu tarafından hazırlanmış bulunan finansal
analiz raporları ile dayanakları.
Başvuru üzerine ve ara dönemde mahkemece yapılacak işlem ve
alınacak tedbirler:
MADDE 309/ö - Mahkeme, başvurudan itibaren otuz gün içinde
gerçekleşecek olan duruşmanın gününü belirler; başvuruyu, 288 inci maddede
öngörülen usule göre ilanen duyurur ve projeden etkilenip adresi bilinen tüm
alacaklılara tebliğ eder. Yapılacak olan ilan ve tebligatta, başvurunun kapsam
ve sonuçları, başvuru dosyasının hangi tarihten itibaren nerede görülebileceği
ve itirazların da ileri sürülebileceği duruşmanın günü ve saati gösterilir.
Mahkeme, ayrıca, borçlunun veya alacaklılardan birinin
talebi üzerine, başvuru hakkında verilecek nihai kararın verilmesine kadar
geçecek olan dönem için borçlunun malvarlığını korumaya yönelik ve borçlunun
faaliyetleri bakımından gerekli gördüğü tedbirleri derhal alır. Bu durumda
mahkeme, tespit edilen duruşma gününü beklemeksizin ayrıca bir duruşma günü
tayin edebilir, alacaklılar ve borçlu tarafından seçilmiş, atanmasından
projenin tasdikine veya reddine ilişkin kararın verilmesine kadar borçlunun
faaliyetlerinin sevk ve idaresini bizzat üstlenecek ya da bu faaliyetleri
denetleyecek olan ve lazım gelen bilgi ve tecrübeye sahip ve gerekli nitelikleri
haiz bir veya birkaç ara dönem denetçisi tayin edebilir. Alacaklılar ve
borçlunun ara dönem denetçisi seçmedikleri ya da her hangi bir denetçi üzerinde
anlaşmaya varamadıkları, ancak şartların ara dönem denetçisi atanmasını gerekli
kıldığı hallerde mahkeme, niteliği ve yetkileri yönetmelikle belirlenecek olan
bir veya birkaç ara dönem denetçisini re'sen atayabilir.
Mahkeme, projeden etkilenen alacaklıların borçluya karşı
başlattıkları takiplerin ve bu takiplerle ilgili olan davaların, 6183 sayılı
Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipleri ve
davaları da kapsayacak şekilde durdurulmasına, yeni icra takibi yapılmasının
etkilenen alacaklılar için yasaklanmasına, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz
kararlarının uygulanmamasına ara dönem için karar verebilir. Bu durumda, bir
takip muamelesiyle kesilebilen zamanaşımı ve hak düşüren süreler işlemez.
Ara dönemde borçlu, işletmenin devamı için zorunluysa veya
malvarlığının kıymetinin korunması ya da artırılması için gerekli görülmesi hâlinde,
kredi gibi finansman araçlarına başvurabilir. Bir finansman kaynağının
kullanılabilmesi için teminat verilmesi gerekiyorsa, bu teminat öncelikle
borçlunun daha önce üzerinde rehin tesis edilmemiş taşınır veya taşınmaz
malları üzerinde sağlanır.
Finansman kaynağı terimi, borçluya hammadde gibi işletmenin
faaliyet gösterebilmesi için gerekli mal ve hizmetleri sağlayanları da kapsar.
Başvurunun mahkemece incelenmesi ve kanun yolları:
MADDE 309/p - Tasdik duruşmasında mahkeme, ara dönem
denetçisini, borçlu işletmenin yetkililerini ve duruşmada hazır bulunan
alacaklıları dinler. Mahkeme, borçlunun yeniden yapılandırmaya iyi niyetle
başvurduğunu, 309/m ilâ 309/o maddelerindeki şartların yerine geldiğini ve
projeyi reddetmiş olan her alacaklının projeyle eline geçecek miktarın en az
iflâs tasfiyesi sonunda eline geçecek miktara eşit olduğunu tespit ettiği
takdirde, en geç otuz gün içinde başvurunun tasdikine, aksi halde reddine karar
verir.
Mahkeme, tasdik kararı ile birlikte, borçlu ile
alacaklıların bu konudaki görüşlerini
de dikkate alarak, yetkileri sadece projenin yerine getirilmesine ilişkin
esasları denetleyip alacaklılara durumu düzenli olarak rapor etmekten ibaret
olan bir veya birkaç proje denetçisi tayin edebilir. Borçlu ve alacaklılar,
denetçi seçmedikleri ya da her hangi bir denetçi üzerinde anlaşmaya
varamadıkları takdirde, mahkeme, nitelikleri ve görev alanı yönetmelikle
belirlenecek olan bir denetçiyi re'sen atayabilir.
Tasdik veya red kararının tebliğinden itibaren on gün içinde
borçlu ve tasdik duruşması sırasında itirazda bulunmuş olan alacaklılar kararı
temyiz edebilirler. Bu konudaki temyiz incelemesi ivedilikle yapılır ve
verilecek karara karşı, karar düzeltme yoluna başvurulamaz.
Tarafların itirazı ve temyiz maktu harca tâbidir.
Kararın sonuçları:
MADDE 309/r - Yeniden yapılandırma projesi, tüm hüküm ve
sonuçlarını, başvurunun tasdikine ilişkin kararın verildiği andan itibaren
doğurmaya başlar. Projenin koşulları, projeden etkilenen alacaklılarla yapılmış
olan tüm sözleşme hükümlerinden önce gelir.
Kararın temyiz incelemesi sonunda Yargıtay'ca bozulması
üzerine, projenin tasdik kararının icrası kendiliğinden durur. Bozma kararına
kadar yapılan işlemler geçerliliğini muhafaza eder.
Projeden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun
taraf olduğu sözleşmelerde projenin tadiline veya feshine yol açabilecek
veyahut borçlunun yeniden yapılandırma yoluna başvurmasının temerrüt hali
oluşturacağına ya da akde aykırılık teşkil edeceğine ilişkin hükümler bulunması
halinde, bu hükümler borçlunun yeniden yapılandırma yoluna başvurması durumunda
uygulanmaz.
Başvurunun tasdiki talebinin reddine ilişkin mahkeme
kararının verilmesi halinde, mahkemece verilmiş tedbirler kalkar, durmuş olan
dava ve takiplere devam edilir.
Uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırmanın feshi:
MADDE 309/s - Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma
yoluyla yeniden yapılandırılmasında, 307 nci madde ile 308 inci maddenin
birinci fıkrası kıyasen uygulanır. Yeniden yapılandırmanın tamamen feshine
karar verilir ve bu karar kesinleşirse, durum mahkemece 288 inci maddede
öngörülen usule göre ilanen duyurulur. İlandan itibaren on gün içinde, projeden etkilenen
alacaklılar tasdik kararını vermiş olan mahkemeden borçlunun derhal iflâsına
karar verilmesini isteyebilirler.
Uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma projesinin tadili :
MADDE 309/ş - Projenin bir kısmının ihlali halinde, bu ihlal
sadece bazı alacaklıları etkiliyorsa, hakları ihlal edilen bu alacaklıların
borçlu ile projenin tadili konusunda anlaşmaya varmaları durumunda, tadil
edilmiş proje mahkemenin tasdikine sunulur. Projenin devamı için bu tadilatın
yapılması zorunlu ise ve tadil edilmiş proje hakları ihlal edilmiş olan
alacaklıları projeden etkilenen diğer alacaklılardan daha uygun bir duruma
getirmiyorsa, mahkeme tadil edilmiş projeyi tasdik eder. Yeniden yapılandırma
projesinin tasdikine ilişkin usul projenin tadili hakkında da uygulanır.
Uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma projesinin ihlali ve
muhtelif hükümler:
MADDE 309/t - Borçlunun projeden doğan yükümlülüklerini
tamamen veya kısmen zamanında yerine getirmemesi halinde durum proje denetçisi,
borçlu veya projeden etkilenen alacaklılar tarafından projeyi tasdik etmiş olan
mahkemeye bildirilir. Aynı hak, projenin tasdikinden önce borçluya teminat mukabili
veya teminatsız olarak kredi gibi finansman kaynağı yaratıp bundan kaynaklanan
alacağını kısmen veya tamamen elde edemeyen alacaklı için de söz konusudur. Bu
bildirim üzerine mahkeme, borçlunun malvarlığının korunabilmesi için, borçlunun
malvarlığı üzerindeki tasarruflarını önleyici tedbirler de dahil olmak
üzere, gerekli muhafaza tedbirlerini
alır ve bir duruşma günü tayin ederek
288 inci maddede öngörülen usule göre ilanen duyurur. Mahkeme, projeden
etkilenen veya etkilenmeyen alacaklıların vaki itirazlarını inceledikten sonra,
borçlunun yükümlülüklerini kısmen veya tamamen yerine getirmediğini, projenin
uygulanmayıp tadilinin de söz konusu olmadığını veya finansman alacaklısının
alacağını tamamen ya da kısmen elde edemediğini tespit edince derhal borçlunun
iflâsına hükmeder.
Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla
yeniden yapılandırılmasına, bankalar ve sigorta şirketleri borçlu sıfatı ile
başvuramazlar.
Ara dönem denetçisi ve proje denetçisi hakkında 334/a madde
hükümleri uygulanır.
Harç, vergi istisnaları ve teşvik belgeleri:
MADDE 309/u - Tasdik edilen proje kapsamındaki;
1- Yapılacak işlemler ve düzenlenecek kâğıtlar, 488 sayılı
Damga Vergisi Kanununa göre ödenecek damga vergisi ve 492 sayılı Harçlar
Kanununa göre ödenecek harçlardan,
2- Alacaklılar tarafından her ne nam altında olursa olsun
tahsil edilecek tutarlar, 6802 sayılı Gider Vergileri Kanunu gereği ödenecek
banka ve sigorta muameleleri vergisinden,
3- Borçluya kullandırılan ve kullandırılacak krediler,
Kaynak Kullanımı Destekleme Fonundan,
4- Diğer benzeri işlemler, kâğıtlar ve krediler vergi,
resim, harç ve fon yükümlülüklerinden (4306 sayılı Kanun uyarınca ödenmesi
gereken Eğitime Katkı Payı hariç),
İstisna edilmiştir.
İstisna, alacaklıların tasdik edilen proje kapsamında
edindikleri varlıkları elden çıkardıkları hallerde de uygulanır.
Tasdik edilen proje hükümleri uyarınca tahsilinden
vazgeçilen alacak tutarları 213 sayılı Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre
alacaklı için değersiz alacak, borçlu için ise vazgeçilen alacak olarak dikkate
alınır.
Tasdik edilen proje hükümleri uyarınca uygulamaya konulan
işlemlerin gerçekleşmemesi halinde dahi, bu madde uyarınca uygulanmış
istisnalar geri alınmaz.
Uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma projesine göre borçları
yeni bir itfa planına bağlanan borçlular tarafından alınmış olan teşvik
belgelerinin süreleri ile ihracat taahhüt süreleri, projeler ile belirlenen
süreler kadar uzatılmış sayılır.
Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla
yeniden yapılandırılmasının uygulanması sırasında aranacak noter onaylı
belgelere ilişkin noter harcı maktu olarak alınır.
Yönetmelik:
MADDE 309/ü - Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren iki ay
içinde Adalet Bakanlığınca sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma
yoluyla yeniden yapılandırılmasının uygulanmasına ilişkin yönetmelik yürürlüğe
konulur."
MADDE 10. - 2004 sayılı Kanunun 334 üncü maddesi başlığı ile
birlikte aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
"Konkordatoda veya sermaye şirketleri ile
kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılmasında yetkili kimseleri
hataya düşüren ya da konkordato veya uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma
koşullarına uymayan borçlunun cezası :
Madde 334. - Konkordato mühleti elde etmek veya konkordato
veya sermaye şirketleri ile kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden
yapılandırma projesini tasdik ettirmek için gerçeğe aykırı hesap veya bilanço
göstererek malî durumu hakkında alacaklıları, komiseri, ara dönem denetçisini
veya yetkili memuru hataya düşürmek veya konkordato projesine ya da sermaye
şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması
projesine uymamak yoluyla kasten zarara sebebiyet veren borçlu, ilgilinin icra
mahkemesine yapacağı şikâyet üzerine altı aydan bir yıla kadar hafif hapis
cezası ile cezalandırılır."
MADDE 11. - 2004 sayılı Kanunun geçici 5 inci maddesinin
(13) numaralı bendi aşağıdaki şekilde
değiştirilmiş, (16) numaralı bendinde yer alan "sözleşmelerde"
ibaresinden sonra "de" ibaresi ve (38) numaralı bendinde yer alan
"davalarında" ibaresinden sonra "da" ibaresi eklenmiştir.
"13- 68/b maddesinde değişiklik yapan hükmü, Kanunun
yürürlüğe girmesinden sonra gönderilen hesap özetleri ve ihtarnamelerde,"
MADDE 12. - 2004 sayılı Kanuna aşağıdaki geçici madde
eklenmiştir.
GEÇİCİ MADDE 6. - Bu Kanunda yer alan "icra tetkik
mercii", "tetkik mercii" ve "mercii" ibareleri
"icra mahkemesi"; "icra mercii hâkimi" ve "mercii
hâkimi" ibareleri "icra hâkimi" olarak değiştirilmiştir. Çeşitli
mevzuatta icra tetkik mercii ve hâkimine yapılmış bulunan atıflar icra
mahkemesi ve hâkimine yapılmış sayılır.
MADDE 13. - Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 14. - Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
Recep Tayyip Erdoğan
|
Başbakan |
|
|
|
Dışişleri Bak. ve Başb. Yrd. V. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
Devlet Bak. ve Başb. Yrd. |
|
M. V. Gönül |
A. Şener |
M. A. Şahin |
|
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
|
B. Atalay |
A. Babacan |
M. Aydın |
|
Devlet Bakanı |
Devlet Bakanı |
Adalet Bakanı V. |
|
G. Akşit |
K. Tüzmen |
A. Aksu |
|
Millî Savunma Bakanı |
İçişleri Bakanı |
Maliye Bakanı |
|
M. V. Gönül |
A. Aksu |
K. Unakıtan |
|
Millî Eğitim Bakanı |
Bayındırlık ve İskân Bakanı |
Sağlık Bakanı |
|
H. Çelik |
Z. Ergezen |
R. Akdağ |
|
Ulaştırma Bakanı |
Tarım ve Köyişleri Bakanı V. |
Çalışma ve Sos. Güv. Bakanı |
|
B. Yıldırım |
R. Akdağ |
M. Başesgioğlu |
|
Sanayi ve Ticaret Bakanı |
En. ve Tab. Kay. Bakanı |
Kültür Bakanı |
|
A. Coşkun |
M. H. Güler |
E. Mumcu |
|
|
Çevre ve Orman Bakanı |
|
|
|
O. Pepe |
|