Serbest bölgelere ilişkin yapılması düşünülen ve ülkemizi, bulunduğumuz coğrafyanın lider ülkesi yapma iddiasına sahip olan ve en büyük serbest bölgenin de Sakarya İli sınırları içerisinde gerçekleştirilmesi planlanan İpek Yolu Vadisi Projesinin hayata geçirilmesi durumunda, ilimiz kalkınmasına ve ulusal ekonomiye büyük katkı sağlanacak ve büyük bir istihdam potansiyeli yaratmış olacağız.
17 Ağustosta, depremin beşinci yılını idrak edeceğiz.
Bir çalışma dönemini daha geride bırakırken, çalışmalarımızın, ülkemiz ve insanlık için hayırlara vesile olmasını dilerim.
Allah, bir daha bu millete felaket yüzü göstermesin.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (Alkışlar)
BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Gündüz.
Gündemdışı üçüncü söz, Hacı Bektaş Veli'yi anma törenleriyle ilgili söz isteyen, İstanbul Milletvekili Sayın Ali Rıza Gülçiçek'e aittir.
Buyurun Sayın Gülçiçek.
3.- İstanbul Milletvekili Ali Rıza Gülçiçek'in, Hacı Bektaş Veli'yi anma, kültür ve sanat etkinliklerine, Hacı Bektaş Dergâhı çevre düzenlemesinin altyapı çalışmalarının tamamlanması için alınması gereken tedbirlere ilişkin gündemdışı konuşması
ALİ RIZA GÜLÇİÇEK (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; her yıl 16-17-18 Ağustos tarihlerinde, Hacıbektaş İlçesinde düzenlenen Hacı Bektaş Veli'yi anma törenleri ve kültür, sanat etkinlikleri nedeniyle gündemdışı söz almış bulunmaktayım; Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlarım, 12 nci ve 13 üncü Yüzyılın savaş ve kargaşa ortamında, barışın ve mazlumun simgesi olan bir güvercin donuyla Horasan Nişabur'dan Anadolu'ya gelen Hacı Bektaş Veli, savaş yerine barışı, düşmanlık yerine dostluğu, kin yerine sevgiyi ve hoşgörüyü temel ilke edinen bir hümanist ve bu ekole farklı dillerden, farklı kökenlerden ve kültürlerden gelen insanları bir çatı altında toplayan, ceylan ile aslanı, zayıf ile güçlüyü dost olarak kucaklayan bir halk önderiydi.
Büyük bilgin Ahmet Yesevî'nin yetiştirdiği Lokman Perende tarafından eğitilen ve onun ekolünden ve öğretisinden esinlenen Hacı Bektaş Veli'nin, 13 üncü Yüzyılda Anadolu'da uyardığı bu bilim ışığı, savunduğu düşünceler ve başlattığı yenilikçi hareketler, sadece Avrupa'daki hümanizm ve rönesans hareketlerini değil, aynı zamanda, 17 nci ve 18 ini Yüzyılda gelişen sivilleşme hareketlerini de andırıyordu.
Değerli arkadaşlarım, Hacı Bektaş Veli, bundan yaklaşık yediyüz yıl önce, Alevîlik-Bektaşîlik yaşam görüşü adına, bütün günlerin aydınlığa, bütün canların ermişliğe kavuşmasını dileyen bir yürek vuruşuyla seslendi gönül yoldaşlarına: "Gelin canlar, bir olalım."
Mustafa Kemal Atatürk, cumhuriyeti kurmadan önce, Kurtuluş Savaşı sürecinde, sosyal yaşamın en büyük kültürünün inanç merkezi Hacıbektaş'ı 21 Aralık 1919'da ziyaret etti, Türkiye'deki çağdaşlaşma, aydınlanma hareketinde laik ve demokratik hukuk sisteminin yerleşmesinde ve cumhuriyet temelinin atılmasında, bu öğretinin önemli katkıları vardır.
"İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır" diyen Hacı Bektaş Veli ile "hayatta en hakiki mürşit ilimdir" diyen Atatürk arasında düşünce paralelliği vardır. Onun için, Hüdaî Ozanın şu dizeleri çok anlamlıdır:
"Balık susuz olmaz, insan vatansız
Gönlüm Hacı Bektaş, elim Atatürk
İlim nihayetsiz, bilim hatasız
İlim Hacı Bektaş, bilim Atatürk.
Hünkâr ruhumdaki yeşeren daldır
Atam o daldaki yetişen güldür
Tıpkı buna benzer, buna misaldir
Dalım Hacı Bektaş, gülüm Atatürk."
Değerli arkadaşlarım, onbin yıllık Anadolu kültürü, Anadolu Alevîliği ve yediyüz yıllık Bektaşî inancının harman olduğu Anadolu topraklarında, bugün, sevgi, barış ve hoşgörüye daha fazla ihtiyaç duymaktayız. İnsanların birbirleriyle savaştığı, insanların inancına, rengine, cinsine göre sınıflandırıldığı bugünkü dünya düzeninde, yetmişiki ulusa aynı gözle bakan ve "hiçbir ulusu ve insanı ayıplamayın" diyen, insanı merkez alıp "okunacak en büyük kitap insan" diyen bir felsefeye tüm insanlığın ne kadar ihtiyacı olduğunu bir kez daha düşünmemiz gerekir. Bugün Hacıbektaş İlçemizde cezaevinin kapalı olması bu öğretinin bir göstergesidir.
Değerli arkadaşlarım, Hacı Bektaş Veli, tanrısal gerçeğe ancak sevgi yoluyla varılacağını, bütün insanların kardeş olduklarını, kişi ile Tanrının özdeşliği ve bu nedenle, kendisini sevenin Tanrıyı da sevmiş olacağını, dinî ayrılıkların gereksiz olduğunu savunan ve herkesi kucaklayan bir insandı. Hacı Bektaş Veli "Allah'ı özümüzde, özümüzü Allah'tan bildik", "yaratılanı severim Yaradandan ötürü" ve "düşmanınızın dahi insan olduğunu unutmayın" sözleriyle, bunu, en güzel şekliyle ifade etmiştir.
Önceki Sayfa | Sonraki Sayfa |
Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin tanıtımı kapsamında ziyaretçilerin rehber eşliğinde gezdirilmesi, Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı tarafından hazırlanan bir program dahilinde gerçekleştirilmektedir.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ziyaret etmek için e-Devlet üzerinden randevu talebinde bulunabilirsiniz.
Milli İradenin kalbinin attığı yer olan Türkiye Büyük Millet Meclisi tüm vatandaşlarımızın ziyaretine açılmıştır. Her ayın ilk Cumartesi günü 11.00 - 15.00 saatleri arasında önceden herhangi bir randevu almaksızın saat başı gerçekleştirilen gezi programlarına katılabilmek için TBMM Dikmen Kapısına gelmeniz yeterli olacaktır.
'Birinci Millî Mimarlık Dönemi Üslubu'nun Ankara'daki ilk örneklerinden olan I.TBMM Binası, 1920-1924 yılları arasında Kurucu Meclis olarak da görev yapan Gazi Meclis tarafından kullanılmıştır. Halen TBMM Basın, Yayın ve Halkla İlişkiler Başkanlığı uhdesinde Kurtuluş Savaşı Müzesi (I.TBMM Binası) olarak hizmet vermektedir.
Kuruluşu Cumhuriyetin ilk yıllarına dayanan Milli Saraylar, zaman içerisindeki katılımlarla birlikte, iki saray, üç köşk, beş kasır, üç müze ve iki fabrikayı bünyesinde barındırmaktadır.
Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni aşağıdaki bağlantıyı kullanarak sanal olarak gezebilirsiniz.
Yasama ve Denetim Hizmetlerine İlişkin Tanıtım Videolarına aşağıdaki linkten erişebilirsiniz.